Ana Sayfa Hakkýmýzda Katkýda Bulunanlar Ýletiþim
 
Temel Bilgiler
Toplumsal Boyutlarýyla Spor
 
Yararlý Bilgiler
SPORLA ÝLGÝLÝ LÝNKLER
MEVZUAT-YÖNETMELÝKLER
SPOR SÖZLÜK, FORMÜL VE ÇEVRÝMLERÝ
REKORLAR
 
 
E-List
  Geliþmelerden haberdar olmak için e-posta listemize kayýt olun.
 
 

ÇAÐIN HAREKETSÝZLÝK SORUNU VE AKTÝF YAÞAMIN

ÇAÐIN HAREKETSÝZLÝK SORUNU VE AKTÝF YAÞAMIN

KAZANDIRDIKLARI

 

Prof. Dr. Erdal ZORBA, (Muðla Üniversitesi,  Beden Eðitimi ve Spor Yüksek Okulu, Muðla)

Dr. Murat KUTER, (ÝKAGEM)

           

 

GÝRÝÞ

Yaþam genelde hareket ile tanýmlanýr. Tarih boyunca uygarlýk, gün geçtikçe büyük geliþmeler göstermiþtir. Artýk otomasyon ve mekanizasyon insan yaþantýsýnda büyük bir yer tutmaktadýr. Her gün insanýn rahatlýðý için yeni bir alet geliþtirilmektedir. Bulaþýk yýkamaktan, ekmek kesmeye kadar her þey aletlerle yapýlýyor. Gerek genel üretimde, gerekse günlük yaþantý da insan her dakika daha az aktif olmaktadýr.

Örneklemek gerekirse; 16 milyar yaþýndaki evrende 4.5 milyar yýldýr varolan dünyamýzda insanoðlu yaklaþýk 20 milyon yýldýr yaþamaktadýr. Bu süreçte insanoðlunun genel üretimdeki fiziksel aktivitesi 18. yüzyýlda sanayi devrimi öncesi %92 oranýndaydý. Günümüzde ise bu oran geliþmiþ ülkelerde %20 lerin çok altýna düþtü.

Açýkça bilinmektedir ki,  insan organizmasý uygarlýk geliþtikçe daha az hareket etmek zorunda kalmaktadýr. Hareket azlýðýnýn organizma üzerindeki olumsuz etkileri düþünülmeden, her geçen gün yeni bir alet geliþtiriliyor. Ýnsanlar, rahatlýðýmýz için deyip, bu aletleri kapýþýyorlar.

Þimdi hareket azlýðýnýn insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaya çalýþalým:

Ýnsan vücudu evrimini ilk çaðlarýn güç doða koþullarý içinde tamamladý. O çaðlarda insan, yaþamýný sürdürebilmek, vahþi hayvanlara karþý savaþabilmek, güç doða koþullarýna göðüs gerebilmek ve beslenebilmek için güçlü olmak zorundaydý. Sürekli bir savaþýn içindeydi, insanlar. O zamanýn insaný çok güçlü bir fiziksel yapýya sahipti. Tüm kaslarý büyük bir geliþim göstermiþti. Daha güçlü, daha süratli, daha dayanýklýydý. Sürekli bir hareketler dizisi içerisindeydi, insanlar.

Bir de günümüz insanýný gözümüzün önüne getirelim.

Bugün insan yaþamýný sürdürmek için çok daha az hareket etmektedir. Günümüzde bu az hareket, yeni bir hastalýk grubunun doðmasýna neden oldu. Bu hastalýk grubuna Hypokinetic Disease (hareket azlýðý hastalýklarý) adý veriliyor. Artýk bu hastalýklar günümüzde en çok can alan, bir hastalýklar grubudur. Kalp-Damar hastalýklarý bu grubun baþýný çekiyor.

Ýþte, bu hareket azlýðý ile baþa çýkmak, insanýn yaþam kalitesini yükseltmek, insaný fiziksel anlamda günlük yaþamdaki etkinlikleri daha kolay yapar hale getirebilmek amacýyla “yaþam boyu spor” olgusu doðdu. Bu olgu çeþitli dönemlerde, çeþitli ülkelerde deðiþik isimlerle anýldý. Kimi zaman “herkes için spor”, kimi zaman “saðlýk için spor”, kimi zaman “kitle sporu” gibi.

 

HAREKET AZLIОININ ZARARLARI

Uygar yaþantý dediðimiz, sürekli teknolojik ve endüstriyel geliþim içerisinde olan, kent yaþamýnda kýrsal yaþantýnýn dinlendirici, güç verici görüntü ve ortamý kaybolur. Bir beton yýðýný þekline dönüþmüþ evler, yeþile hasret alanlar. Sanayi artýklarý kirlentileri, dumanlarý, gürültüleri ile dolu bir yaþantý. Korna, daktilo, telefon sesleri, çýðlýklar, baðýrýþlar. Dar ve pislik kokularý ile sokaklar. Konserve kutusu gibi taþarcasýna doldurulmuþ ulaþým araçlarý. Asýk suratlý insanlarýn, hýzlý adýmlarla dolaþtýðý caddeler. Geçim derdi, iþini kaybetme korkusu. Ve bunlara benzer sýralayabileceðimiz, çeþitli nedenlerle oluþan psiko-sosyal baskýlar. Hareket azlýðýna bir de bu tip psiko-sosyal baskýlar eklenince, organizmanýn duyarlýlýðý artmakta, dayanma gücü azalmaktadýr.

Ýnsan organizmasýnýn ruhsal dengesi Merkezi Sinir Sistemi adýný verdiðimiz bir sistem tarafýndan düzenlenir. Bu sistem dýþarýdan gelen bir etkiye karþý organizmanýn tepkisini ayarlar. Ýnsana gelen rahatsýz edici bir stres karþýsýnda insanda, anksiyete adýný verdiðimiz bir davranýþ biçimi oluþur.

Yine hareket azlýðýndan kaslar atrofiye (zayýflamaya) uðrarlar. Eklemlerin fleksibilitesi (esnekliði) azalýr. Kaslarý yöneten sinirler aktivitelerini azaltýr.

Postür bozukluklarý, kireçlenmeler, þeker hastalýklarý gibi rahatsýzlýklarda egzersiz noksanlýðýndan oluþmaktadýr.

Amerika da yapýlan istatistiklerle ölümlerin %55 inin kalp-damar rahatsýzlýklarýndan olduðu ortaya çýktý. Bu hastalýklarýn tedavisi için yýlda milyonlarca dolar harcanmaktadýr.

B. Almanya da 1954 yýlýnda bu yana yapýlan grevlerle kaybolan iþ günü, kalp hastalýklarýndan kaybedilen iþ gününün yanýna bile yaklaþamamaktadýr.

Ülkemizde ise kalp-damar hastalýklarýnýn insanlarýmýz üzerine etkileri þöyle:

Türkiye de 4 milyonun üzerinde kalp hastasý bulunmaktadýr. Bu nedenle üretici iþ gücü büyük azalma göstermektedir. Bu oran yýlda 300 milyon iþ gününü buluyor. Ayrýca, bu hastalýklardan oluþan zarar yýlda 15-20 milyarý buluyor. Bunlarýn dýþýnda hipertansiyona baðlý kalp hastalarýnýn sayýsý 300 bine yaklaþýyor. Ýki aileden bir kiþi, 13 kiþiden biri, özet olarak nüfusumuzun %10 a varan bir bölümü kalp hastasýdýr.

Bu rakamlarý kalp hastalýðý üzerinde araþtýrma yapan, ülkemizin yararlý derneklerinden Türk Kalp Vakfý nýn broþürlerinden veriyoruz.

Kalp hastalýklarýnýn insanlar üzerindeki öldürücü etkisi yukarýda verdiðimiz rakamlarla açýkça görülmektedir.

Konumuzun hareketsizlikten oluþan rahatsýzlýklara, karþý hareket ile mücadele etmek olduðuna göre, Týbbýn babasý diyebileceðimiz ünlü Yunan bilgin Hipokrat ýn bir deyiþini hatýrlatmadan geçemiyoruz.

Hipokrat þöyle demiþti:

“Kullanýlan geliþler, kullanýlmayan kaybolur. ”

Daha önceki satýrlarda vermeye çalýþtýðýmýz bilgiler, açýkça Hipokrat ýn ünlü deyiþini kanýtlamaktadýr.

Bu hastalýklardan tek kurtuluþ yolumuz var. O da HAREKET etmektir. Sürekli saðlýklý kalmak istiyorsak, haraket etmeliyiz. Ýlk ve tek parolamýz, “Saðlýklý yaþam için HAREKET tir. ”.

Þimdi ilerideki sayfalarda sizlere egzersizin yararlý ve zararlý yönlerini anlatmaya çalýþacaðýz. Ondan sonra egzersiz çeþitleri ve enerji oluþum yollarýný bulacaksýnýz. Kýsada olsa bu konulara deðinmek zorundayýz.

Özetlemeye çalýþtýðýmýz gibi, psiko-sosyal streslerden ve emosyonel (heyecansal) streslerden kurtulabilmemizin çarelerinden biri hareket etmek, spor yapmaktýr. Gün geçtikçe daha büyük rakamlarla uyuþturucu madde ve alkole düþkünlüðü bu stresler sonucu artan insanlarýmýzýn tek kurtuluþ çaresi hareketlilik, tekdüze yaþantýdan kurtulmaktýr.

Evde bu stresi ailemize taþýyacaðýmýz yerde, yarým saatimizi spor için ayýrabilirsek, hem fiziksel saðlýðýmýz, hem de ruhsal saðlýðýmýzý düzene sokmuþ oluruz.

Yukarýdaki satýrlarda fiziksel aktivitenin insanýn ruhsal yapýsý ve saðlýðý üzerinde yaptýðý olumlu etkilerini anlatmaya çalýþtýk.

SAОLIKLI YAÞAM ÝçÝN çALIÞMALAR

Kuzey Amerikanýn Wisconsin Üniversitesi Biyodinamik Laboratuvarlarýnda 1967 yýlýnda bir araþtýrma yapýldý. Araþtýrmanýn konusu “Koroner damar hastalýklarýndan koruyucu egzersizler” di. Bu projeyi üniversitenin hastahanesi kalp uzmanlarý, biyodinamik laboratuarlarýnýn doktorlarý, beden eðitimi bilim doktorlarý ve uzmanlar yürüttüler. Projenin baþýnda ise spor Fizyolojisi bilgini prof. Dr. Bruno Balke vardýr. Ýþte, dünyadaki saðlýk için spor konusunda yapýlan ilk geniþ kapsamlý bilimsel bu çalýþmada bir de Türk bilim adamý vardý.  1964 yýlýnda kazandýðý burs ile ABDye giden ve bilim uzmanlýðý çalýþmasýný orada yapan ve daha sonra doktora çalýþmasý için 1965 yýlýnda Wisconsin Üniversitesine geçen Dr. Necmettin Erkan bu önemli çalýþmada bulunan bilim adamlarýndan birisiydi.  Erkan doktora çalýþmasýný orada “Koroner Damar Hastalýklarýnýn erken teþhisinde hipoksik egzersizler” araþtýrmasý ile tamamladý. Futbol ile uðraþanlar Balke testini bilirler. Bu test Dr. Balke tarafýndan geliþtirilmiþtir. Balke “Maksimal egzersiz testleri” ile tanýnmýþ beden eðitimi ve hekim diplomalarýna sahip bir kiþidir. Koroner damar hastalýklarýný erken tanýmý konusunda testler geliþtirmiþtir.

Araþtýrma önce üniversitenin 359 profesörü arasýnda yapýldý. Ve koroner damar hastalýklarýna yakalanma olasýlýðý fazla olan, iki yada daha fazla risk gösteren 101 profesör seçtiler. Bu seçilenler 45-59 yaþlarý arasýnda, yavaþ yaþantýlarý olan, aðýr bilimsel çalýþma ve araþtýrma yapmak zorunda kalan kiþilerdi. Koroner damar hastalýklarýnda risk faktörleri olarak aþaðýdaki faktörler göz önüne alýndý:
1)      Yavaþ yaþantý fiziksel güçsüzlük
2)      Yüksek düzeyde kolesterol bulgusu
3)      Hipertansiyon
4)      Yüksek kan-yað düzeyi
5)      Aþýrý þiþmanlýk
6)      Aðýr sigara alýþkanlýðý
7)      Zorlu sorumluluk dolu bir iþ yaþantýsý
8)      EKG de þüpheli bulgular

Bu 101 profesör iki deney, bir de kontrol grubuna ayrýldýlar. Daha sonra çeþitli egzersiz programlarýna alýndýlar. Ýlk grup yürü-koþ grubuydu. Ýkinci gruba sportif oyunlar oynatýldý. Son grup ise kontrol grubuydu.

Birinci gruba haftanýn üç günü 30-45 dakika koþu –yürüyüþ yaptýrýlýyordu. Bir süre sonra bu grup tempolu bir koþuyu 30-45 dakika sürdürebilecek duruma geldi. Oyun grubu ise haftanýn 3 günü 45-50 dakika süreli oyun derslerini bir lider denetiminde görüyorlardý. Basit koþmaca, basketbol, voleybol gibi oyunlar öðretildi. Kontrol grubu ise ancak haftada bir 35-40 dakikalýk bir yürüyüþ yapýyordu.

Her 3 grupta her 3ayda bir muayeneden geçiriliyorlardý. Sonuçta bu orta yaþlarýn oluþturduðu gruplarda þaþýrtýcý bulgulara rastlandý. Ýlk iki deneysel gruptaki profesörler kilo kaybetmeye ve 2-2. 5 ayda normal fiziksel görünüm almaya baþladýlar. Altý ay sonunda fazla kilolu kimse kalmamýþtý. Kalp ve damar hastalýklarýnda önemli bir tehlike nedeni olan hipertansiyonlarý kalmamýþtý. EKG lerinde önemsiz bazý anormallikler olan profesörlerin bu anormalliklerinin tamamen ortadan kalktýðý gözlendi. Kan, kolesterol ve yað düzenlerinde kiþiden kiþiye deðiþen deðiþiklikler görülmekle beraber bunlarýn normale doðru yavaþ yavaþ indiði görüldü.

Yukarýda Kuzey Amerika nýn Wisconsin üniversitesinde yapýlan bir araþtýrmanýn sonuçlarýný verdik. Sonuçlardaki insan saðlýðýnýn lehine olan geliþmeler açýkça görülmektedir. Bu programlara 1973 yýlýnda toplam 40 kiþinin kaydolduðunu yazmakta yarar görüyoruz.

Spor ile uðraþanlarýn yakýndan bildiði bir test vardýr. Bu test “Cooper Testi” dir. Bu testin bulucusu Dr. Cooper 1968 yýlýnda ABD hava kuvvetlerinde büyük bir araþtýrma yaptý. 10. 000 kadar kadro personelin katýldýðý araþtýrma sonunda meþhur”Aerobic” programlarýný yayýnladý. O tarihten bu yana her yaþta milyonlarca kiþi bu programlarý uygulamaktadýr.

Cooper ýn bu programlarý ABD Hava Kuvvetleri nde 800 bin havacýnýn katýldýðý “Egzersiz yolu ile dinç kalma” programlarý haline geldiler. Bu programlarý diðer ülkelerin silahlý kuvvetleri de kullanmaya baþladýlar. Ýlerideki bölümlerde açýklayacaðýmýz gibi, aerobik, temelde, kalp ve akciðerlerin çalýþmalarýný artýran kamçýlayan ve yararlý deðiþiklikler yapan bir egzersiz sistemidir. Bu çalýþmalar ileride belirttiðimiz gibi Aerobik yolla enerji üretimini gerçekleþtirir. Kiþinin aerobik kapasitesi artar, yani fizyolojik kondisyon dediðimiz kondisyonu artar. Gerek günlük iþlerde, gerekse acil çýkan eforlarý rahat yapmasýný, yorumlamasýný saðlar.

Aerobik programlarda verilen egzersizler arasýnda yürüyüþler, koþular, bisiklet turlarý ve yüzme gibi hareketleri sýralayabiliriz. Bu tip hareketlerin tümü insanlarýn aerobik kapasitelerini geliþtirir.

Bu tip egzersizlerin insanlar arasýnda büyük bir hýzla yayýlmasýnýn, ilgi görmesinin ve yaþlý insanlar arasýnda yayýlmasýnýn tek bir nedeni vardýr. Bu nedende yaþam boyu sporun bir çeþit “Hayat Sigortasý” olmasýdýr.

Egzersiz  programlarý kalp kasýný güçlendirir, sonuçta kalbin atým sayýsý azalýr. Bunun nedeni ise kalp kasýnýn güçlenmesi sonucu kalbin pompalama gücünün, arttýðý kan miktarýnýn artmasýdýr. Ayrýca, kaslardaki kýlcal damar sayýsý da artar. Sonuç olarak koroner damar hastalýklarýna yakalanma olasýlýklarýný azaltýr.

Ayrýca, pulmoner(akciðer) anfizem durumlarýnda hastalarýn bazýlarýnýn tedavisinde önemli bir etken oluþturur. Bu hastalýk akciðerlerinin gücünü azaltýr. Amerika Birleþik Devletlerinde anfizem adeta bir salgýn haline gelmiþtir.

Aerobik çalýþmalar akciðerlerin inspirasyon(soluk alma) ve ekspirasyon yeteneðini de geliþtirir. Dolayýsýyla vücudun her bir yanýna daha fazla oksijen gitmesi saðlanýr. Anfizem de geride kalan saðlam akciðer dokusunun en iyi þekilde kullanýlmasýný saðlar.

Aerobik egzersizler dört temel yaþ grubuna göre ayarlanmýþtýr. Bu yaþ gruplarý; 30 yaþ ve aþaðýsý, 30-39 yaþ, 40-49 yaþ ve 50 yaþ yukarýsýdýr.

DÜNYADA YAÞAM BOYU SPOR

Yaþam boyu spor olgusunun doðuþunun ardýndan yurt dýþýna gözlerimizi çevirdiðimizde, bu konu ile ilgili çeþitli etkinliklerle karþýlaþýyoruz. Büyük katýlýmlý koþular, dileyen herkesin katýlabileceði maratonlar düzenleniyor. Her yaþ grubunda kýzlý, erkekli sporcu ve sporcu olmayan kiþileri görüyoruz. . Sabahlarý sokaklara göz attýðýmýzda þortlu, eþofmanlý koþan insanlar göze çarpýyor.

Özellikle 1980li yýllarda bu konuda tüm dünyada büyük bir hareketlilik göze çarpýyor. O dönemler Sydney de 16 bin kiþinin koþtuðunu gazetelerden öðreniyoruz. Aralarýnda infarktüs geçirmiþ on kiþinin de bulunduðu, 20 Bin kiþi Boston maratonunda koþuyor. Eski gazeteleri karýþtýrdýðýmýzda zamanýn ABD devlet baþkaný J. Carter ýn ve bugüne baktýðýmýzda ABD Baþkaný Bushun düzenli olarak “jogging” ve spor yaptýðýný okuyoruz. Yine o tarihlerde zamanýn  B. Almanya Devlet Baþkaný Caerstens, bir süre bazý yurt içi gezilerini “yürüyerek” yaptýðýný görüyoruz.

Bu konuda yazýlmýþ yayýnlara bir göz attýðýmýzda þu tablo ile karþýlaþýyoruz.

Yayýnlarda öncülüðü Amerika yapýyor. “Jogging”, “Saðlýk için spor”, “Aerobics” baþlýklý kitaplar büyük satýþlar yapýyorlar. En çok satan kitaplarla yarýþýyorlar. Özellikle, Dr. Cooper ýn yazdýðý “Aerobics”, “New aerobics”, “Aerobicway”, “Aerobic for women” isimli kitaplar çok sayýda baský yapýyorlar. Fransa ve Ýngilterede yazýlmýþ “Jogging” kitaplarýda çok sayýda alýcý buluyor. Ünlü yürüyüþ dergisi "Walking Magazine” nin 1980li yýllarda 300 binin üstünde sattýðýný görüyoruz.

“Yaþam boyu spor” konusuna yurt dýþýnda büyük önem verilmektedir. Büyük kuruluþlar oluþturulmakta ve devlet tarafýndan bu kuruluþlar desteklenmektedir.

Yaþam boyu spor olgusu Amerikada o derecede benimsendi ki; Amerikan halkýnýn %55i hergün spor yaptýðý, yapýlan araþtýrmalarda ortaya çýktý. Artýk Jogging, bisiklet, yüzme, vücut geliþtirme, uzak doðu sporlarý ve yürüme Amerikan gençliðinin bir hobisi haline dönüþtü. Özellikle 1980li yýllarla birlikte yürüyüþ de büyük ilgi gördü. Bu konudaki organizasyonlar 2500 den, 10 bine fýrladý. Yine ABD de 1985de 30 bin kiþinin bisiklete bindiðini görüyoruz. ABD den uzak doðuya bir göz attýðýmýzda , geleneksel sporlarý karate ve taekvando ile yaþam boyu spor olgusunun kaynaþtýðýný görüyoruz. Ýþyerlerinde ve fabrikalarda herkesin Uzak-Doðuda liderler öncülüðünde spor yaptýðýný görüyoruz.

Avrupa da ise konunun önemi sanayi devriminin ardýndan geliþmeye, kavranmaya baþlandý. Aristokrasinin tekelindeki spor, burjuvazinin geliþimi ile birlikte, tüm kesimlere yayýlmaya baþladý. Artýk Avrupa da her fabrikanýn bir spor kompleksi var. çalýþanlar boþ zamanlarýnda, aileleri ile birlikte, uzmanlar denetiminde spor yapýyorlar.

Avrupadan bir örnek vermek istiyoruz. Yýllar önce Peugeot otomobil fabrikasýnýn yöneticilerine, iki beden eðitimi uzmaný görüþmeye geldiler. Lange ve Roux isimli uzmanlar, yöneticilere ilginç bir öneri getirdiler. Bu öneride iþçilere, düzenli olarak, belirli bir egzersiz programý uygulandýðýnda, fiziksel güçleri ile birlikte üretiminde artacaðýný iddia ettiler. Bu öneri olumlu karþýlanýnca, Lange ve Roux çalýþmaya baþladýlar. Sonuç olarak, üretim küçük bir yüzde ile de olsa arttýðý görüldü. Bu çalýþma genelde ekonomik temelli bile olsa, hizmet verilen insanlarýn saðlýklarý da geliþtiriliyordu.

Burada en önemli noktalardan birisi, insanlarýn fiziksel etkinliklerinin arttýrýlmasý ile birlikte, diðer insanlara göre hareket azlýðýna yönelik hastalýklara yakalanma riskinin de azalmasýdýr. Bu da sanayi sektöründe doðal olarak daha az iþgücü ve iþgünü kaybýný beraberinde getirmektedir. Bunun sonucu da,  daha fazla üretimdir.

Sonuç olarak þunlarý söyleyebiliriz:  Düzenli ve programlý sportif çalýþma artýk tüm dünyada insan saðlýðý için yapýlmakta. Bu olgu bir hobi sýnýrýný çoktan aþtý. Artýk düzenli sporun bir gereksinme olduðu tüm dünyada anlaþýldý. Ýnsanýn günlük yaþantýsýnýn vazgeçilmez bir parçasý haline geldi. 

 

 

TÜRKÝYE DE YAÞAM BOYU SPOR

Türkiyede yaþam boyu spor olgusunu gerek tanýtmada, gerek baþlangýcýnda, gerekse yerleþtirmede hep ayný isim karþýmýza çýkýyor. Bu noktada bir bilim adamýmýzýn büyük payý var. Bu kiþi Dr. Necmettin Erkan dýr. Bu bilim adamýmýz ülkemizde, jogging olayýný ve yaþam boyu sporu yaymak, halkýmýza benimsetmek için büyük bir gayret sarfetti. Lisanüstü eðitimini Amerikada tamamlayan Dr. Erkan 60lý yýllarýn sonunda ve 70li yýllarýn baþýnda o zaman bölgesel yayýn yapan Ankara televizyonu için bir dizi program yaptý. Daha sonra 1975-1982 yýllarý arasýnda TRTde 100 kadar Yaþam Boyu Spor programý yaptý.

Bu konuda yazýlmýþ kitaplara da Necmettin Erkan öncelik yaptý.

1980 yýlýndan sonra ise ülkemizde bu konuda büyük bir hareketlilik gözlendi. Ardý ardýna fitness merkezleri. , zayýflama salonlarý açýlmaya baþladý. Ve ülke genelinde çeþitli yaþam boyu spor koþu ve yürüyüþleri düzenlendi.

12 Haziran 1990 tarihinde ülkemizde yaþam boyu spor faaliyetlerini organize etmek amacýyla GSGM bünyesinde Herkes Ýçin Spor(HÝS) federasyonu Prof. Dr. Emin Ergen tarafýndan kuruldu. Þu anda bu federasyonun baþkanlýðýný Göksel Arsoy yapmaktadýr. Federasyona 0. 312. 3116217 nolu telefondan ulaþabilirsiniz.

 

SAОLIKLI YAÞAM VE ÝNSAN

 Yüzyýllardýr saðlýklý olmak, yaþlanmayý yavaþlatmak, enerjik canlý ve pozitif olmak için araþtýrmalar yapýlmýþtýr. Doðumla baþlayan biyolojik geliþmede yaþam kalitesini yüksek tutmak, psikolojik olumsuzluklara karþý dirençli olmak, saðlýklý çevrede yaþamak, doðru beslenmek ve hareketli olmak gibi elimizde olan faktörleri kontrol altýna alarak saðlýklý ve uzun yaþamýn temel anahtarýna sahip olabiliriz.

 Aslýnda saðlýk insanlarýn yaþam biçimiyle doðru orantýlýdýr.

Hipokrat asýrlar önce “Eðer biz her ferde, ne çok az, ne de çok fazla, doðru miktarda gýda ve hareket (spor) verebilseydik saðlýk için en güvenli yolu bulurduk” sözünü söylemiþtir.

Büyük Türk alimi Ýbn-i Sina da “saðlýðý korumanýn üç temel prensibi vardýr; hareket (spor), gýda ve uykudur” diyerek saðlýklý yaþamýn ana hatlarýný göstermiþtir.

             Saðlýk; hayat tarzýnýzla ve davranýþlarýnýzla etkilediðiniz çevrenizle çok sýký bir iliþki halindedir. Bu nedenledir ki, zaman süreci içerisinde davranýþlarýnýz ve yaþantýnýzda meydana gelen deðiþiklikler saðlýk konusunda çok yeni boyutlarýn oluþmasýna sebep olmuþtur.

Yaþadýðýmýz bu çaðda þehirleþmenin hýzla artýþý, insanlar vücutlarýný daha az hareket ettirmesi, çarpýk yapýlaþmanýn getirdiði sosyo-ekonomik ve kültürel problemler ve  psikolojik gerginliðe sebep olan faktörler (gürültü, yoðun trafik, vs.)  insanlarýn saðlýk sorunlarýnýn þeklini deðiþtirmiþtir. 

 Genel saðlýk kurallarý olarak kabul ettiðimiz; ideal vücut aðýrlýðý, sigaradan uzak olmak, stresi kontrol altýna alabilmek, saðlýklý bir kalp dolaþýmý vs. gibi etkenlerin arzu edilen saðlýk seviyesinde olmasýný saðlayan en büyük araçlardan biri de hareketli ve düzenli yaþam tarzýdýr.

            Özellikle hareketsizlikten oluþan hastalýklara baktýðýmýzda  sebep-sonuç iliþkilerinin temelinde temel saðlýklý yaþam kurallarý ile birlikte  doðru spor ve egzersiz yapmaktan geçtiði görülmektedir.

             Geliþmiþ ülkelerde yerel yönetimler ve devlet politikalarýnýn tespitinde toplum saðlýðýna yönelik spor çok önemli yer tutmaktadýr. Halkýn bilinçlilik düzeyi kitle iletiþim araçlarý, yaygýn ve örgün eðitimlerle pekiþtirilmeye çalýþýlmaktadýr. Bunun bireysel yararlarýnýn yanýnda yerel yönetimlere ve devlete getirdiði ekonomik ve sosyal yararlarýný da dikkate almaktadýrlar.

SAОLIKLI YAÞAM VE EGZERSÝZ

 

Geçmiþten Günümüze Saðlýk

 

            Geçmiþte saðlýðýn tanýmý; hastalýklardan uzak olma diye ifade edilirdi. 1900lerin baþýnda ölümlerin büyük bir kýsmý bakteri ve virüslere baðlý enfeksiyon hastalýklarýndan kaynaklanýrdý.Ve o dönemde insanlarýn ortalama yaþam süreleri 50 yaþýn altýndaydý.

            20. yy sonlarýnda týp biliminin ilerlemesi ile enfeksiyonel hastalýklarda önemli azalma, tedavi yöntemlerinde de büyük geliþmeler olmuþtur. Sonuçta da hastalýklarýn birçoðundan korunabilir hale gelinmiþtir.

Günümüzde saðlýðýn yaþam tarzýmýzla yüksek iliþkisi olduðu kabul edilmektedir. Birçok enfeksiyon hastalýklarý kontrolümüz altýndadýr. Saðlýk faktörleri ve ölüm arasýndaki iliþkide en belirleyici özellik seçtiðimiz hayat tarzýdýr. Artýk þu bir gerçektir ki týbbi teknolojinin avantajlarý, týpta koruyucu özelliklerde ilerlemeler yaþam standartlarýnýn yükseltilmesi, daha iyi ve daha uzun yaþama þansýný arttýrabilmektedir. Günümüzde geliþmiþ ülkelerde yaþam süreleri de uzamýþtýr. Dünya Saðlýk Örgütü ver,lerine göre en uzun yaþam süresi 80 yaþýn üzeri ile Japonyadadýr.

Saðlýklý Ve Uzun Ömürlü Olmanýn Reçetesi  

              

            Amerika Birleþik Devletleri hastalýklarý Kontrol Merkezi (CDC) saðlýklý ve uzun ömürlü olmada 4 ana faktör üzerinde durmuþtur. Bunlarý;

 

a)                 Düzenli Yaþam Alýþkanlýklarý (Saðlýklý davranýþ) %51

b)                 Fiziksel çevre %20

c)                 Kalýtýmsal özellikler %20

d)                 Enfeksiyon ve saðlýk tedavi servislerinin niteliði, %9

olarak sayabiliriz. Þekil 1.2 de görüldüðü gibi her bir faktörün tahmini yüzdelik deðeri verilmiþtir.

                        

 

a) Düzenli Yaþam Alýþkanlýklarý

            Düzenli yaþam alýþkanlýðýnýn ölüm riskine etkisi %51 oranýnda en büyük faktörü teþkil eder. Saðlýklý yaþam denilince kiþinin yaþam tarzý en büyük rolü oynar. Amerikada 7000 kiþi üzerinde 5.5 yýl süren bu araþtýrma neticesinde aþaðýda belirtilen alýþkanlýklara sahip olan deneklerin yaþam sürelerinin daha uzun olduðu belirlenmiþtir: Bu özellikler;

 

Þekil: 1.2 ABD hastalýklarý Kontrol Merkezine göre (CDC) saðlýklý ve uzun ömürlü olmada 4 ana faktörün tahmini deðerleri.

 

 

 

 

Ã?Â?     Her gün düzenli kahvaltý yapmak,

Ã?Â?     Düzenli yemek yeme alýþkanlýðýný kazanmak (Günde 3 öðün ve düzenli),

Ã?Â?     Uyku düzenine dikkat etmek,

Ã?Â?     Normal vücut aðýrlýðýna sahip olmak,

Ã?Â?     Yiyeceklerde yað, tuz ve þekeri azaltmak,

Ã?Â?     Haftada en az üç gün düzenli ve yeterli spor yapmak,

Ã?Â?     Stresle baþa çýkmayý öðrenmek,

Ã?Â?     Sigara ve alkol kullanýmýndan uzak durmak,

Ã?Â?     Aile ve seks yaþamý düzenli olmak,Düzenli saðlýk kontrolünden geçmek olarak sýralanmýþtýr.

 

Bu sayýlan özelliklerin tamamýna sahip olanlarla, hiçbirine sahip olmayanlar arasýnda 30-40 yýllýk bir fark olduðu bulunmuþtur.

 

b) Fiziki çevre:

Fiziksel çevre bozukluðunun, %20 oranýnda saðlýk ve ölümle iliþkili olduðu düþünülmektedir. Yaþadýðýmýz, çalýþtýðýmýz ve oynadýðýmýz çevreler fiziksel çevremizi oluþturur ve saðlýðýmýzla direkt ilgilidir. Kapalý ve açýk alandaki havanýn temizliði veya kirliliði akciðer hastalýklarýnýn artmasýna ve dokularýn yetersiz beslenmesine sebep olabilir. Aþýrý gürültü, yaþadýðýmýz çevrenin kalabalýklýðý, sigaralý ortam, hava kirliliði, aðýr metallere maruz kalmak, elektronik aletlerle sýk sýk temasta bulunmak ve yiyeceklerin veya suyun temiz olmamasý saðlýðýmýz için önemli etkenlerdendir.

 

 

c) Kalýtýmsal (Genetik)

            Amerika Birleþik Devletleri hastalýklarý Kontrol Merkezine (CDC) göre kalýtýmsal özelliklerin ölüm riskine etkisi %20 olarak tespit edilmiþtir. Bazen hastalýklardan korunabilmemiz kalýtýmsal faktörlere baðlý olarak sýnýrlý olabilir. Kalýtým ailelerden çocuklarýna miras kalan biyolojik olaydýr. Örneðin; eðer ailemizde kalp hastalýðýndan ölüm oraný yüksek ise bizimde kalp hastalýðý riskini taþýma ihtimalimiz yüksek olacaktýr. Ancak kalýtýmsal özelliklere baðlý risk faktörünü, yaþam tarzýmýz büyük bir oranda düþürmektedir. “Düzenli beslenme, düzenli ve yeterli spor yapmak ve vücut aðýrlýðýmýzý kontrol etme gibi düzenli yaþam alýþkanlýklarý, kalýtýma baðlý bazý hastalýklara yakalanma riskini azaltacaktýr”.

 

d) Enfeksiyon ve saðlýk tedavi servislerinin niteliði:

            Amerika Birleþik Devletleri hastalýklarý Kontrol Merkezi (CDC) bu faktörün ölüm riskine etkisini %9 olarak belirlemiþtir. En düþük faktör olarak gözükse de Türkiye gibi geliþmekte olan ülkeler için çok önemli faktörlerdendir. Birçok köy kasaba hatta ilçelerimizde dahi hala tam teþekküllü hastaneler yoktur. Kurtarýlma þansý yüksek olan çoðu hasta imkansýzlýklar nedeniyle maalesef yaþamýný kaybetmektedir. Bu faktörün ülkenin ekonomisi ve kalkýnmýþlýðý ile direkt  ilgisi vardýr. Bu sebeple geliþmiþ  ülke olarak Amerika Birleþik Devletlerinde %9 gözüken risk faktörünün bizimki gibi geliþmekte olan ülkelerde daha yüksek olmasý beklenmektedir..

                                                                                     

 

 

 

HAREKETSÝZLÝKLE OLUÞAN HASTALIKLAR

 

Ýnsan vücudu doðuþtan gelen özeliklerinden dolayý sürekli hareket etmek ihtiyacýndadýr. Diðer tüm canlýlarda olduðu gibi insanlar çetin doða koþullarý ile mücadele edecek, kendini savunabilecek, en güç durumlarda dahi ihtiyaçlarýný saðlayabilecek bir yapýya sahiptir. Ýçinde bulunduðumuz yüzyýla gelinceye kadar bu yapýnýn gereði olarak insanlar sürekli hareket halinde olmuþ, pek çok iþi yerine getirmek için kas gücünü kullanmak zorunda kalmýþtýr. Ancak, 19. yüzyýlýn sonlarýyla 20. yüzyýlýn baþlarýnda mekanik ve elektrik enerji sistemlerinin çok kýsa zamanda büyük geliþme göstermesi ve endüstri döneminin baþlamasýyla birlikte hareket gereksinimi giderek azalmaya baþlamýþtýr. 100 yýl önce tüm dünyadaki enerji ihtiyacýnýn %90ý insan tarafýndan karþýlanýrken günümüzde bu oran %1den aþaðýya inmiþtir. Uygarlýðýn getirdiði kolaylýklar ve saðladýðý olanaklar sayesinde insanlar her geçen gün, daha az hareket eder duruma gelmiþtir. Geniþ kitleler gün boyu oturarak çalýþmakta, geri kalan zamanda ise saatlerce televizyon seyretmekte ve bu arada sürekli bir þeyler yeme alýþkanlýðý kazanmaktadýrlar.

Organizmanýn yapýsýna uygun olmayan bu durum, bilinen tüm olumsuz etkilere karþýn giderek

yaygýnlaþmaktadýr. çok kýsa mesafelere dahi yürüyerek veya bisikletle gitme alýþkanlýðýnýn yerini son derece rahat ve konforlu arabalar almýþ, TV seyrederken düðmesine açýp kapama zahmetine dahi katlanmamak için uzaktan kontrol cihazlarý hizmete sunulmuþtur.

Vücut kompozisyonu

Þiþmanlýk

Vücut yaðlarýnýn artmasý

Kas kütlesinin azalmasý

Görünüþ bozukluðu

Kas iskelet problemleri

Erken kemik erimesi

Bel ve sýrt aðrýlarý

Kalpte oluþan problemler

Artherosiklorosis

Arter damarlarýnýn yaðlanmasý veya týkanmasý

Kalp kasýnýn zayýflamasý

Kalp kasýnda sertleþme ve yumuþaklýk

Akciðer kapasitesinde azalma

Akciðer kapasitesinde zayýflama

Dayanýklýlýðýn azalmasý

 

 

 

 

Hipertansiyon

LDL ve kollestrolde artýþ

çabuk yorulma

 

 

 

 

Kas iskelet problemleri

Kas ve kemik problemleri

 

Þeker hastalýðý

Karbonhidrat emilimindeki problemler

Psiko-sosyal bozukluk

Sinir sisteminde gerginlik

Sindirim sistemi bozukluðu

Uyku bozukluðu

Baðýþklýk sisteminin zayýflamasý

stress

HAREKETSÝZLÝKLE OLUÞAN PROBLEMLER

Þekil 1.1 Hareketsizlikle Vücudumuzda oluþan Problemler

 

 

 

           

Bu durumun ve içinde bulunduðumuz koþullarýn kaçýnýlmaz sonucu olarak, hareket azlýðýna baðlý saðlýk sorunlarý belirmeye baþlamýþ ve hareketsizlik insaný tehdit eden, yaþamý riske atan bir etken durumuna gelmiþtir. Bu riskin ne kadar büyük ve hareketsizliðin ne denli sakýncalý olduðunun en çarpýcý örneðini uzun süre yataða baðlý kalmak zorunda kalan hastalarda görmek mümkündür. Daha ilk günlerden itibaren bu kiþilerin hemen tüm sistemlerinde gerilemeler olmakta bedensel çöküntüyü kýsa bir süre sonra ruhsal çöküntü devresi izlemektedir.

Günümüzde endüstrileþmiþ ülkelere baktýðýmýzda kalp damar hastalýklarýnýn %45den daha büyük bir oranda ölüm nedeni olduðu görülmektedir. Dünya Saðlýk Organizasyonunun istatistikleri, kalp-damar hastalýklarýnda devamlý artýþ olduðunu göstermektedir.

Beden hareketliliðini azaltan bir hastalýk, yaralanma veya belirli bir neden olmadan insanlarýn standart yaþam tarzýný seçmeleri sonucunda, organizmanýn pek çok fonksiyonunda gerilemeler ortaya çýkmaktadýr.


Beden hareketliliðini azaltan bir hastalýk, yaralanma veya belirli bir neden olmadan insanlarýn standart yaþam tarzýný seçmeleri sonucunda, organizmanýn pek çok fonksiyonunda gerilemeler ortaya çýkmaktadýr. Ýspanyol Hekim Cristofer Mendezin yazdýðý “Egzersize Fizyolojik Yanýtlar ve Tedavi Endikasyonlarý” adlý tezle önemli bir tedavi yöntemi olarak, fiziksel egzersizlerin ve hareketliliðin deðerini ortaya koymuþtur. Daha sonraki dönemlerde hareketsizliðin olumsuz etkileri ayrýntýlý bir þekilde incelenmiþ ve bu konuda çok sayýda yayýnlar yapýlmýþtýr.

 

Þekil 1.2 Hareketin Vücut Duruþumuza Etkileri

 

 

Hareketsizlik Ve Þiþmanlýk Ýliþkisi

Neden Kilo Alýnýr?

            Kilo almamýzýn nedeninin besinlerde bulunan enerji olmadýðýný bilmemiz gerekir. Besinlerin doðasýnda glikoz, lipit, protein, vitamin, lifler, mineral tuzlar ve eser-elementler gibi besinsel içerikler bulunur. 

Bu nedenle þiþmanlamanýn sebebi sadece yanlýþ beslenme ile sýnýrlandýrýlmamalýdýr. Kilo almanýn sebeplerini þu baþlýklar altýnda toplayabiliriz:

                     Kötü beslenme,

                     Bedensel aktivitelerin eksikliði

                     Hastalýk veya yanlýþ ilaç kullanma,

                     Hormonal bozukluk,

                     Metabolizmanýn yavaþlamasý,

                     Stress veya psikolojik bozukluk,

                     Yaþ, cinsiyet ve gebelik durumlarýnda,

                     çok uyuma.

Sebep ne olursa olsun bugün þiþmanlýk bir hastalýk olarak kabul edilmektedir ve aþaðýdaki rahatsýzlýklarýn direkt veya dolaylý olarak oluþmasýna yardýmcý olmaktadýr.

Bu hastalýklar þunlardýr:

            1. Hipertansiyon

            2. Þeker hastalýðý

            3. Böbrek ve pankreas yetmezliði

            4. Kalp ve damar hastalýðý

            5. Metabolik aksamalar

            6. Solunum rahatsýzlýklarý

            7. Cerrahi müdahale sýrasýnda, anestezi uygulamasýndaki problemler

            8. Osteoarthritis (kemik incelmesi), gut hastalýðý ve eklem bozukluklarý

            9. Kanser

            10. Anormal plazma lipid ve lipoprotein konsantrasyonu

            11. Cilt hastalýklarý

            12. Mekanik yetersizlikler

            13. Kaza riski

            14. Kas hareketlerinde verimliliðin azalmasý

            15. Yaþam süresinin kýsalmasý ve yaþlanmayý çabuklaþtýrma

            16. Psikolojik yýkýntýlar

            17. Baðýþýklýk sisteminin zayýflamasý

            Þiþmanlýk durumunda bu hastalýklarýn birkaçýný bir arada görmek mümkündür.

 

Þiþmanlýk Ve Egzersizin Etkisi

           

Bazal metabolizma oranlarýnda (BMR) kiþiden kiþiye deðiþme göstererek þiþmanlýðý belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Bazal metabolizma ; yaþ, cinsiyet, kas kütlesi, kiþinin aktivite düzeyi, uyku durumu ve genetik yapýsýna baðlý olarak  deðiþiklikler gösterir.

25 yaþýn üzerindeki bireyler için her 10 yýllýk süre, enerji gereksinimini %4 kadar düþürmektedir. Yapýlacak þey ise ya alýnan kaloriyi azaltmak ya da egzersizle fazla kaloriyi harcamaktýr. Bir çok araþtýrmacý enerji alýmýnýn kýsýtlanmasýný kilo kontrolünde en etkili yöntem olarak savunmaktadýr. Ýki grup fare üzerinde yapýlan çalýþmalarda egzersiz yaptýrarak ve besin kýsýtlamasý yaparak kilo kaybý incelenmiþtir. Vücut aðýrlýðýndan kaybeden farelerden, besin kýsýtlamasý yapýlanlarda yaðlarýn %62sinin, egzersiz yapanlarda ise yaðlarýn %78inin kaybolduðu görülmüþtür.

Ayrýca egzersiz yapmayanlarda protein kaybý söz konusu olmuþtur. Egzersiz yaparak yað ve dolayýsýyla kilo kaybýnýn daha etkili ve saðlýklý olduðu açýkça görülmüþtür.

            Yaðlarýn enerji kaynaðý olarak yanmasýnda çalýþmalarýn ne zaman faydalý olacaðý sorusu akla gelmektedir. Yaðlar sindirildikten sonra emilerek, lenf sistemi ile taþýnýr, kana geçerek ya yakýlarak harcanmak üzere kaslara gönderilir ya da egzersiz yapýlmýyorsa depolanmak üzere deðiþik yerlerdeki yað hücrelerine iletilir ve biriktirilir (özellikle deri altýnda). Yemekten sonra kanda yað asidi miktarý artmýþ durumdadýr. Yaþam biçimi aktif olan kimseler hareketlilikleri ile serbest yað asidi düzeyini düþük tutarlar. Böylece kalp-damar hastalýklarýna daha az yakalanýrlar.

            Yað dokunun azalmasýnda egzersizin önemli rolü olduðu birçok araþtýrmacýlar tarafýndan test edilmiþtir. Özellikle aerobik çalýþmalarýn uygulanmasýnda denek gruplarýnýn; hücre hacminde azalmalar göstermiþtir.

            Egzersiz programlarýnýn vücudun toplam yað miktarýnda etkili olabilmesi için uzun süreli ve devamlý uygulanmasý gerekir. Eðer egzersiz veya diyet devam ettirilemez ise o zaman var olan yað dokusu hacim geniþlemesi ve sayýsal artýþ þeklinde ortaya çýkacaktýr: bu yüzden aþýrý þiþmanlýðý düzeltme yerine egzersiz ve diyet ile erkenden önlemek yetiþkinler ve yaþlýlar için yaðlanmayý yenmek amacýyla en etkili yöntem olabilir. 

 

            Bu yüzden de enerji dengelenmesi için 3 yol vardýr:

            1. Kalori alýmýnýn günlük enerji ihtiyacýndan daha az olmasý,

            2. Düzenli yiyecek alýmýnýn korunmasý ve kalori fazlalýðýnýn ek fiziksel aktiviteler ile karþýlanmasý,

            3. Günlük yiyecek alýmýnýn düþürülmesi.

 

 

Hareketsizlik Ve Kroner Kalp Hastalýklarý

 

 

Kroner kalp hastalýðý (KKH) genellikle kalp kaslarýný besleyen büyük arterlerin iç kýsýmlarýnda oluþan dejeneratif deðiþmeleri içerir. Bu deðiþme kanýn damarlardan akýþýyla gittikçe azalmasý ve kan akýþýndaki bu azalma sebebiyle O2 kullanýmýnýn zayýflamasý “Ischemýc“ oluþturur. Bu da miyokard enfarktüsüne sebep olur. Damarlarýn týkanmasý bazen küçük damarlarda meydana gelir. Böylece kalp kasýnýn bir kýsmý ölür. Buna kalp krizi veya miyokard enfarktüsü denir.

Türkiyede de yaþlarý 15ten baþlayan birçok genç sporcu kalp krizi nedeniyle hayata veda etmiþtir. En büyük etken olarak; yanlýþ beslenme  alýþkanlýklarý, bilinçsiz spor yapma ve kalýtýmsal etkenler gösterilmektedir.

Kalp – damar hastalýklarýnýn önemli sebeplerinden biri Atherosclerosis; yani Arterin tabakalarýnda oluþan yaðlanma sonucu damar sertleþmesidir. Bu sertleþme kalp damarlarýnda daralma oluþturur. Bu daralma yaðlý maddeler, kalsiyum ve diðer hücresel yapýlarýn damar duvarlarýnda depolanmasýyla hastalýða neden olur. Daralma etkisinin yaný sýra, damarlar katýlaþmaya – sertleþmeye baþlar. Aþaðýdaki resimde daralmanýn, hastalýðýn baþýnda yani erken dönemlerinde yarattýðý çeþitli etkiler vardýr. Bunlar vücudun belli bölümlerinin uyuþmasý, organ hareketlerinin azalmasý, göðüs aðrýsý, arada sýrada topallama ve düþünme yeteneðinin azalmasý gibi durumlarý beraberinde getirir. Ýlerleyen safhalarda kanýn geçiþ yaptýðý damarlarýn tamamen kapanmasý ile bölgesel organ ölümleri, felç, kalp krizi, vücut uyuþukluðu, böbrek bozukluðu ve hatta ölüm bile olabilir.

 

 

Þekil 1.3 Arter Damarlarýn Daralma Þekli.

 

 

Kroner Kalp Krizi Riskleri

 

Elde edilen anlamlý bilgiler kalp krizinin dinamiðini ve tabii tarihçesini oluþturmuþtur. Deðiþik kiþisel farklýlýklar, çevresel faktörler ve KKH ye karþý bireysel birçok hassasiyet 30 yaþýn üzerinde belirlenmiþtir KKH yi etkileyen bir çok özellik liste olarak çýkarýlmýþtýr.

1.      Yaþ ve cinsiyet

2.      Kandaki lipit düzeyi

3.      Yüksek kan basýncý

4.      Sigara

5.      Fiziksel hareketsizlik

6.      Þiþmanlýk

7.      Þeker hastalýðý

8.      Yeme alýþkanlýðý

9.      Kalýtýmsal

10.  Kiþisel ve davranýþ karakteri

11.  Yüksek ürik asit seviyesi

12.  Solunum fonksiyon bozukluklarý

13.  Hayat akýþý veya yaþam tarzý

14.  EKG anormallikleri (dinlenme ve egzersiz anýnda)

15.  Stres

 

Kan Lipidi Anormallikleri

Kandaki yað seviyesinin artmasý “Hyperlipidemi” olarak tanýmlanýr. Kolesterol ve trigliserit KKH riskinde iki ortak yað bileþkenidir. Bu yaðlar kan plazmasýnda serbest olarak dolaþmazlar fakat lipoprotein þeklinde bir taþýyýcý protein ile baðlanarak dolaþýr.

            Araþtýrmalara göre kan lipitlerinde; kolesterolün 200mgden, trigliseridin 100mg den yüksek olmasý, %20den fazla vücut yaðý bulunmasý ve 31ml.kg1.min.den az aerobik kapasitenin olmasý risk faktörünü doðurmaktadýr.

 

Yogunlugu az olan lipoproteinler (LDL-Low Density Lipoproteins): Kolesterolü baþta yað depolarýnýn kurbanlarý olan atardamar bölgelerindeki hücreler olmak üzere, diðer hücrelere de daðýtýr.

Bu yüzden LDL-kolesterol "kötü kolesterol" olarak adlandýrýlýr. çünkü kirlenen damarlarý, içeriden, uzunluðunca kaplar.

Atardamardaki bu týkanma þu durumlarda kalp-damar sorunlarýna yol açabilir:

Aþaðý organlarda arterierin týkanmasý

Göðüs aðrýsý veya miyokard enfarktüsü

Beyne giden damarýn týkanmasý; sonucu felç.

 

Ã?·                  Yoðunluðu çok yüksek olan Lipoproteinler (HDL-High Density Lipoproteins): Kolesterolü elimine edilmek üzere karaciðere kadar götürür.

HDL kolesterole "iyi kolesterol" denir. çünkü damarlarda en ufak bir birikinti yapmaz. Tersine atardamarlarý iltihaplardan temizleme özelliðine sahiptir. HDL oraný yükseldikçe kalp ve damar hastalýklarý riski azalýr. . HDL seviyesinin dayanýklýlýk (aerobik) sporlarda ve deðiþik aerobik antrenmanlara yönlendirilmiþ hareketsiz yaþayan insanlarda baskýn olarak gözükmesi egzersize bakýþ açýsýný iþletir hale getirebilir.

 

Fiziksel aktivitenin eksikliði

KKH den korunmada fiziksel aktivitenin rolü bazen tartýþýlmaktadýr. Fakat genelde bilim adamlarý fiziksel aktiviteleri desteklerler. Fiziksel aktivite yapan insanlarda genelde kalp krizi daha az rastlanmaktadýr. Kalp krizinin uzaklaþtýrýlmasýnda hareketsiz yaþayan insanlara karþýlýk spor yapanlarýn daha fazla þanslarý vardýr. Bu bulgulara baðlý olarak sebebi birkaç etkene baðlý uyarýlar dikkate alýnmalýdýr. Bir olaya baktýðýmýzda karþýlaþtýrma spor yapanlarla yapmayanlar arasýndaki diðer faktörleri (kan lipidi, yüksek tansiyon, sigara, mesleki durum, vücut yaðlarý) tahmin etmekle yapýlýr. Bu tahminlerle sýkça karþýlaþýlmaz.

Ýnsanlarýn boþ zamanlarýnda veya iþ hayatlarýnda seçecekleri aktiviteler ile yaþamlarýný uzatmalarý yönünde güçlerini korumaya yönelmeleri mümkündür.

 

Hareketsizliðin Kalp Dolaþým Sistemine Etkisi

 

Egzersizler düzenli ve bilinçli bir þekilde yapýldýðý takdirde; KKH riski azaltýlabilir. Buna göre;

Ã?Â?      Egzersiz ile kronik olarak geliþen miyokard dolaþýmý ve metabolizmanýn geliþmesi hypoxic stress (O2sizliðin gerilimde) kalbi koruyabilir; Bu kullanýlan damarlarýn artmasýný içerir, ayný zamanda kardiak glikojen depolarý ve glikolikit kapasite temel olarak artar. Kalbe oksijen temini tehlikeye girdiði zaman bundan yararlanýlabilir,

Ã?Â?      Egzersiz ile birlikte miyokardiakýn kasýlma veya mekaniksel özelliklerindeki artýþý; bu özel karþý koyma esnasýnda kasýlmanýn artmasý veya devamý için kalbin çalýþma þartlarý geliþtirilebilir,

Ã?Â?      Hemostatik mekanizmada ve kanýn yapýsýnda düzenleme olur,

Ã?Â?      Kandaki lipit görünüþü normal seviyededir,

Ã?Â?      Egzersiz ve dinlenme esnasýnda miyokard çalýþmasýnda anlamlý azalma olmasý, kan basýncý ve kalp atýmýndaki olumlu deðiþikliklere neden olabilir,

Ã?Â?      Vücut kompozisyonu istenilen seviyeye gelir,

Ã?Â?      Fizyolojik ve psikolojik stresten uzaklaþýlýr,

Ã?Â?      Kalp 1/3 oranýnda faydalý olarak büyüyerek büro kalbi olmaktan kurtularak, yüklenmelere karþý güçlenir,

Ã?Â?      Kalp odacýklarýnýn, hacmi de büyüyeceðinden, kalbin içine aldýðý ve vücuda pompaladýðý kan miktarý da artar,

Ã?Â?      Ýstirahat halinde kalp daha ekonomik çalýþýr,

Ã?Â?      Kalpte oluþan yeni kýlcal damarlar neticesi kalp daha iyi beslenebilir,

 

 

Ayrýca hareketsizlikle oluþan diðer rahatsýzlýklar þu þekilde sýralayabiliriz:

 

Diðer Bozukluklar:

 

Ã?·        Psiko-sosyal dengesizlik,

Ã?·        Sinir sisteminde gerginlik,

Ã?·        Stres,

Ã?·        Sindirim sistemi bozukluklarý,

Ã?·        Uyku düzensizlikleri,

Ã?·        Baðýþýklýk sisteminin zayýflamasý,

Ã?·        Þeker hastalýðý,

 

 

Yaþlýlýða Genel Bakýþ

Yaþlýlýk kaçýnýlmaz ve geri dönülmez bir süreçtir. Ýnsanýn yaþam evresinde doðumla baþlayýp ölümle son bulmasý doðanýn evrensel bir olgusudur.

 

 

    YAÞLANMA

 

 

Biyolojik                                                                                                Kronolojik

Yaþlanma                                                                                                Yaþlanma

 

Bedensel yaþlanma                                                                                       Sosyal yaþlanma

                          Ruhsal yaþlanma        Entelektüel yaþlanma

 

Yaþlanmayý kronolojik ve biyolojik anlamda ele almak mümkündür;:

Kronolojik yaþlanma, insanýn doðumundan itibaren içinde bulunduðu zamana kadar geçen yýllara baðlý yaþlanmayý anlatýr.

Yaþlýlýkla ilgili birçok çalýþmada yaþlý tanýmý kronolojik olarak yapýlmaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin önemli bir kýsmýnda emeklilik yaþý olan 65, Birleþmiþ Milletlerin yaþlýlýkla ilgili yayýnladýðý raporlarda ise  yaþlanma kronolojik olarak 60 yaþtan baþlatýlmaktadýr. (U.N. 1980).

Biyolojik yaþlanma, kalýtým, saðlýk, yaþam kalitesi, çevresel faktörler ve iþ gücüne göre saptanan yaþlanmadýr. Biyolojik yaþ doðal olan kalýtýmsal etmenlerin yanýnda kimyasal, psikolojik ve çevresel etmenlerin, yaþam tarzýnýn etkisi altýnda meydana gelmektedir. Kiþiden kiþiye kronolojik yaþtan ayrýlan farklýlýklar göstermektedir. Bu iki yaþlanma dengeli ilerlemez; bazý kiþilerde kronolojik yaþlanma, bazý kiþilerde biyolojik yaþlanma önde gider.

 

Yaþlanma Süratini Neler Etkiler?

Birinci faktör kalýtýmsal nedenler ve hayat tarzýdýr. Genetik unsurlar kontrolümüz dýþýndadýr. Bununla birlikte yaþam tarzýný kontrol edebiliriz. Saðlýklý bir yaþam tarzý fonksiyonel iþlevlerin kaybýnýn yavaþlamasýna neden olur. Hatta egzersizle doku ve hücrelerin iþlev kaybýnýn normal hýzýnýn yavaþlamasý mümkündür. Bununla birlikte saðlýksýz bir yaþam tarzý yaþlanma iþlemini hýzlandýrabilir. Saðlýksýz yaþam tarzý alýþkanlýklarýna þunlarý örnek verebiliriz. Aþýrý güneþ ýþýnlarýna maruz kalma sonucu deri yaþlanmasýnda hýzlanma, sigara kullanýmý sonucu akciðer kapasitesinin kaybýnýn hýzlanmasý ve düzenli egzersiz eksikliði sonucu fiziksel iþ kapasitesinde azalma.

 

 Yaþlýlýlýða baðlý  Sistemlerde ki deðiþmeler :

 

Maksimium kalp atýmýndaki azalma, yaþla birlikte %6,3 kadardýr. 25 yaþýndaki bir kiþinin beklenen maksimum kalp atýþý 195 olmasýna raðmen 65 yaþýndaki bir kiþinin maksimum kalp atýmý 140 tir. Son olarak kan basýncýndaki artýþ ve diðer damarlarla ilgili zorlanmalardan yaþlanmayla birlikte kan lipit düzeyi artar, glikoza tolerans azalýr ve insüline hassaslýk düþer. Bu deðiþiklikler arteriosiklerosiz riskinin artmasýna ve þeker hastalýðýnýn artmasýna neden olur.

Kardiovasküler sistem kalp, kan damarlarý ve kandan oluþur. Yaþlýlýkla birlikte genellikle maximum kalp atýmýnda, vuruþ hacminde  düþüþ vardýr. Hatta kroner arterlerin çaplarýnda da daralma olur. Bu durum kalp için gerekli olan kan miktarýný azaltýr. Kardiyovaskular fonksiyon yaþlanmayla deðiþime uðramaktadýr. Dayanýklýlýk performansýnda, aerobik kapasite ve kardiyovaskular fonksiyondaki düþüþ, yaþlanmadan daha çok aktivitedeki azalmanýn bir sonucudur.

Tansiyondaki deðiþiklikler ise istirahatta büyük tansiyonun yaþa paralel yükselmesi, küçük tansiyonda ise belirgin bir deðiþiklik gözlenmemesi þeklindedir. Bu deðiþiklikten yaþa paralel damar elastikiyetinde oluþan azalma sorumludur. Aþýrý kilo alýmý ile desteklenen damar sertliði olarak isimlendirilen arteriosiklerosizin de tabloya eklenmesi ile bu görüntü daha da belirginleþir. Yatýlan veya oturulan yerden ani kalkmalar, pozisyon deðiþmelerle gözlenen, bilinç bulanýklýðý gibi þikayetler bu deðiþikliklerin bir sonucudur.

Hem vital kapasite de hem de zorlu soluk hacminde, yaþla birlikte, 20-30 yaþlarýnda baþlayan bir düþüþ olur.  Bu düþüþe raðmen residual hacimde artýþ olur ve toplam akciðer kapasitesi ayný kalýr. Residual hacim ve toplam akciðer kapasitesindeki artýþ daha çok havanýnýn deðiþ tokuþ yapýldýðýný gösterir. 20li yaþlarda residal hacim toplam ciðer hacminin %18-22dir. Ama bu 50 yaþýnda %30 yada daha fazla oranda artar, sigara içmek bu artýþý hýzlandýrýr..

Oksijen harcama kapasitesindeki azalma düzenli egzersizlere devam edenler için gerçek deðerlerde deðildir. Hayat kalitesindeki artýþ ancak düzenli egzersiz yapanlar içindir. 60 yaþýndaki fiziksel yönden saðlýklý bir bireyin 20 yaþýndaki saðlýksýz bir bireyden daha fazla oksijen harcama kapasitesine sahip olmasý mümkündür.

Tablo1.1 Yaþlanma Ýle Bireyde Meydana Gelen Deðiþiklikler.

 

Yaþlanma bedensel olarak 30 yaþýndan sonra her yýl %1 azalýr.

 

Bedensel Yaþlanma

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ruhsal Yaþlanma

 

 

 

 

 

 

Entelektüel Yaþlanma

 

 

 

 

Sosyal Yaþlanma

 

 

 

 

 

Anatomik Yaþlanma

Kemik Kuvvet Kaybý

%20-30 Azalýr

Kas Fibrilleri

%25-30 Azalýr

Eklemlerin Esnekliði

%20-30 Azalýr

Tendom Sývý Ýçerikleri

Azalýr

Boy Dokularý

Azalýr

Kemiklerdeki Mineraller

Azalýr

Kemik Kütlesi Liyonon ve Kemik Bað Doku Esneklikleri

Azalýr

Sakatlýk Riski

Artar

Cilt esnekliði ve Kýrýþýklýðý

Azalýr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fizyolojik Yaþlanma

Sinir Hücrelerinin Taþýma Hýzý

(30-80 yaþ arasý)

%10-15 Azalýr

Kalp Dolaþým Sistemi

%30-35 Azalýr

Solunum Kapasitesi

%50-60 Azalýr

Beyin Hücreleri

Düzenli olarak Azalýr

Karaciðer ve Böbreklerin Fonksiyonlarý

%40-50 Azalýr

Maksimum çalýþma Kapasitesi

%25-30 Azalýr

Vital Kapasite

%40-50 Azalýr

Metobolik Oran

%8-12 Azalýr

Kuvvet

%25-30 Azalýr

Maksimum Kalp Atýmý

%6-8 Azalýr

Glikoz  Toleransý

Düþer

Kan Lipit Düzeyi

Artar

Ýnsülin Hassaslýðý

Düþer

Kronik Arter Damarlarý

Daralýr

Aerobik Kapasite

Düþer

Hareketlilik

Azalýr

Damar Sertliði (arteiosklerosiz)

Artar

Residual Volüm

%10-15 Artar

Kollestrol

Artar

Seksüel Güç

Azalýr

Yüzme, Koþma, Sindirim, Boþaltým

Azalýr

Hormon ve Üreme Etkinlikleri

Azalýr

 

 

 

 

 

Dýþ Etkenlere Karþý Ýçe Dönüklük

Daha Duyarlý

Ölümü Kabullenme

Artar

Alýþkanlýklara Baðlanma

Artar

Geçmiþe Dönük Yaþam

Artar

Ruhsal Saðlýk

Hassaslýk

Sakat Kalma Korkusu

 

Depresif Bozukluk

 

 

 

 

 

 

Bellek (kavrama)

Azalýr

Unutkanlýk

Artar

Akýcý Zeka

Azalýr

 

 

 

 

 

Statü Kaybetme

 

Emekli Olma

 

Toplumdaki Rol Deðiþimleri

 

 

Kas-iskelet sisteminin yaþlanmasý bir dizi faktörle iliþkilidir. Yaþlý bireylerde kas kuvveti ve dayanýklýlýðýnýn azalmasý kas fiberlerinin sayýsý ve kütlesindeki azalma ile ilgilidir. Yaþla birlikte kas fiberleri sinir uyarýlarýna daha geç cevap verir. Kas kütlesinin azalmasý ve uyarýlara cevapsýzlýðý, tahminen 70 yaþýnda %25-30 kuvvet kaybýyla sonuçlanýr. Ciddi kas kütlesi kaybý sonucunda, bilekte zayýflýk olur. Bu da yaþlý bireylerin düþerek yaralanmasýna sebep olur. Kadýnlarda kemik kaybý 35 yaþlarýnda baþlar ve 70 yaþlarýnda yaklaþýk %30 oranýnda kayýp görülür. Erkeklerde 50 yaþlarýnda baþlar ve 70 yaþlarýnda bu kayýp %15-20 civarýnda olur.

Yaþlanmayla birlikte kemik yoðunluðunda, mukavemetinde ve mineral içeriðinde azalma vardýr. Bu kemik mineral kaybý osteoporosis olarak tanýmlanýr. Kemik yoðunluðu bayanlarda 30-35 yaþlarýndan, erkeklerde 50 55 yaþlarýndan sonra her yýl %1 oranýnda kaybolur.

Hayatýn günlük ihtiyaçlarýný gidermek için gerekli olan kuvvetin seviyesi bütün yaþam boyunca deðiþmez. Fakat bir insanýn sahip olduðu maksimum deðer yaþlanmayla birlikte azalýr.   Kas kuvvetinde meydana gelen kayýplar özellikle kas kütlesinde meydana gelen önemli kayýplardan kaynaklanýr. Bu durum yaþlanmayý veya azalan fiziksel aktiviteye eþlik eder. Ayrýca yaþlanmayla sinir siteminin bilgiyi iþleme ve kaslarý aktive etme kapasitelerinin deðiþmesi kuvvette ve dayanýklýlýkta azalmalara kýsmi olarak neden olurlar.

Kuvvet kaybýndan birinci derece sorumlu faktör kas kütlesindeki azalmadýr. Bu olay inaktivite, yaþlýlýk ya da her ikisi sonucunda kas proteinindeki azlmanýn sonucudur. Yaþlýlýkla birlikte kas fibrilleri miktarýnda muhtemelen kayýp vardýr. Örneðin, biceps kasý yeni doðanlarda 500.000 fibril içerirken, ayný kas erkekler için 80 yaþlarýnda yaklaþýk 300.000 fibrile sahiptir.

 

AKTÝF YAÞAMIN SAОLIОIMIZA KAZANDIRDIKLARI

 

            Doðanýn kuralý olarak doðduðumuz andan itibaren ölüme doðru yaþlanýrken, organizmamýzdaki deðiþiklikler nedeniyle gücümüz, dayanýklýlýðýmýz ve yaþam kalitesi ile ilgili daha birçok özelliðimiz  gerilemeye eðilim göstermektedir. Genç yaþlarda  hastalýklara karþý dirençliyizdir, otobüse yetiþmek için koþabiliriz, asansörü beklemek yerine merdivenlerden çýkmayý yeðleyebiliriz. Sonralarý ise otobüsü ya da asansörü beklemek daha kolayýmýza gelir. Deðiþik ülkelerde ayrý adlar alan fiziksel güç uyumu (kondisyon, fiziksel uygunluk) organizmanýn tüm sistemleriyle günlük yaþamamýzdaki iþlerimiz için hazýrlýklý olmasý anlamýna gelmektedir. Þöyle ki, postacýlar kilometrelerce yürüyebilir, hamallar kilolarca yük kaldýrabilir, sporcular ise saatlerce antrenman yapacak gücü kendilerinde bulabilirler. Temel olarak kuvvet, dayanýklýlýk, sürat, esneklik, beceri gibi özelliklerin tümü fiziksel güç uyumumuzu oluþturmaktadýr.

            Ýnsanoðlu yüzyýllar önce kendi bedenini kullanarak iþ görürken, þimdilerde teknolojinin kendisine sunduðu olanaklarla hareketliliðini yitirmiþtir. Bugün birçok ülkede hareketliliði tekrar kazanmak bir devlet politikasý olmuþtur. çünkü, egzersizlerle saðlýðý korumanýn mümkün olduðu bilimsel bir gerçektir. Týbbi yöntemlerle (ilaç tedavisi, cerrahi vb.) alýnan sonuçlar, bu iþler için harcanan paralarla karþýlaþtýrýldýðýnda hiç de yüz güldürücü deðildir. Oysa her gün egzersizlere ayrýlacak 10-15 dakika ile saðlýk giderlerinde milyonlarca liralýk harcamalarýn önlenmesi mümkündür.

Bütün olumsuz koþullardan kurtulmak, organizmayý zinde ve saðlýklý kýlmak için spor yapma gereksinim bir zorunluluk olarak ortaya çýkmaktadýr. Nitekim ansiklopedik anlamýndan ayrý olarak günümüzde spor,daha geniþ kapsamlý bir tanýmýyla, “kiþinin saðlýk durumunu geliþtiren ve geliþmiþ saðlýk durumunu devam ettiren hareketler” þeklinde ifade edilmektedir. Görüldüðü gibi sporda artýk yarýþma amacýnýn dýþýnda saðlýðýný koruma düþüncesi yer almakta ve insanlar bu düþünceyle spor yapmaya davet edilmektedir. Bu davet özellikle geliþmiþ ülkelerde yerini bulmakta ve geniþ insan kitleleri çok deðiþik sportif etkinliklerde bulunmaktadýr. Yaþam boyu spor, saðlýklý yaþam için spor, rekreatif sporlar fitness (fiziksel uygunluk) aerobik, jogging vb. gibi sloganlar ve çeþitli spor klüplerinin faaliyetleriyle spor yapan insanlarýn sayýsýnýn artýrýlmasýna çalýþýlmaktadýr.

 

 

Tablo 1.2 Saðlýk açýsýndan antrenmanýn ve fiziksel aktivitenin etkisi.

 

Biyolojik Sistem

Fonksiyonlar

Etki       Derecesi

Hastalýklarýn Etkisi

Etki        Derecesi

1-Kardiyovasküler

VO2 max­

Toplam kan hacmi­

+++

+++

+++

Atherosclerosis

Kronik Kalp hastalýðý

Hacmi

Kan basýncý

+

+++

+

2-Kanýn Dolaþým Kapasitesi

Toplam akciðer

Kapasitesi, küçük­

+++

Kronik akciðer hastalýklar

?

3-Ýskelet Kasý

Maksimum güç tüketim­

Gücün kapasitesi­

Kas kütlesinin düzenli­

+++

+++

+

Sinir sistemi deformesi

?

4-Konnektif Doku

Kuvvet­

Metabolik aktivite­

++

++

Osteoarthrisis

Osteoporosis

Sýrt aðrýlarý

?

++

+

5-Yumuþak Doku

Kas kütlesiÃ?¯

Yumuþak dokuÃ?¯

+++

+++

Orta düzeyde þiþmanlýk

++

6-CHD Metabolizmasý

Kaslardaki glikoz

Kullaným kapasitesi­

+++

 

 

7-Lipit ve lipoprotein

Metabolizma

Yaðlarýn enerjik olarak kullaným kapasitesi ­

+++

 

 

8-Savunma Fonksiyonlarý

Savunma sisteminin güçlendirilmesi ­

+

Enfeksiyonlar (orta seviye)

+

9-Sindirim

Kalýn barsaklarýn aktiviteleri ­

+

Kalýn barsak kanseri

+

10-Sinir sistemi

Sinir taþýma özellikleri ve yolun yapýsý ­

+++

 

 

11-Zihinsel fonksiyonlar

Reaksiyon süresi­

+

 

++

12-Psiko-sosyal

Kendine saygý, psikolojik iyi olma­

+

Orta seviyeye azalma�¯

EndiþeÃ?¯

+

++

           

 

 Yürüyüþ, jogging, koþu, bisiklet, yüzme, kayak gibi büyük kas gruplarýnýn hareket olayýna katýldýðý dayanýklýlýk sporlarý sýrasýnda kaslar, kanýn kalbe geri dönüþüne aktif olarak katkýda bulunurlar. Kendisine daha fazla kan geldiðinden ek bir yükle çalýþan kalp ise her seferinde daha fazla kaný çevreye göndermek zorundadýr. Buna zamanla iyice alýþýr ve pompa görevini daha ekonomik olarak sürdürür. Kalp kasý kuvvetlendiðinden ve irileþtiðinden, ayrýca iç hacmi geniþlediðinden dinlenmiþ durumdayken eskisine oranla daha az sayýda atým ile ayný miktardaki kaný organlara gönderebilir.

            Egzersize katýlanlar iskelet kaslarýndaki kýlcal damarlarýn çoðunu kullanýrlar. Fiziksel iþ sýrasýnda kýlcal damarlar görev yapmak üzere açýlýr ve çalýþmalar düzenli sürdürülürse gerektiðinde kaný iletmek üzere kullanýma hazýr durumda kalýr. Ayný þey kalp kasý için de geçerlidir. Kalp kasýna ne kadar çok görev verirsek kendi içinde kendisini besleyen kýlcal damarlar ve bu kýlcallarýn kaynaklandýðý asýl damarlar (koroner) sürekli olarak geniþ durumlarýný korurlar. Ayrýca dokuda kullanýlan artýk ürünlerin uzaklaþtýrýlmak üzere kana geçiþi kolaylaþýr. Kalbin daha iyi iþ görmesi, kaný bolca pompalayabilmesi, geniþleyen damarlarla dokuya bol besin gelmesi hücrelerde de deðiþikliklere yol açar. Daha çok enerji ortaya çýkmasý için yaðlarýn ve karbonhidratlarýn yanmasýný kolaylaþtýrmak üzere enzimlerde artýþ olur. Özellikle vücuttaki yaðlarýn egzersizlere katýlmakla düþüþ gösterdiði gözlenmiþtir. Damar sertliðine yol açan ve kalp damar hastalýklarýndan sorumlu olan yaðlarýn egzersizlerle azaltýlmasý mümkündür. Bu arada “iyi huylu” diyebileceðimiz ve diðer yaðlý maddelere karþý savaþ vererek damar sertliðini önlemeye çalýþan bir madde olan HDL (yüksek yoðunluktaki lipoprotein) ise egzersizlerle arttýrabilir. Organizma fiziksel yük altýndayken, depolanmýþ yaðlar bulunduklarý yerlerden serbestleþirler. Fiziksel aktiviteyi bitirip dinlenmeye geçtikten sonra bile yaðlarýn yanmasý ile enerji saðlanmasý saatlerce sürer. Bu zayýflamak isteyenlerin unutmamasý gereken bir konudur. Ayrýca, egzersizler beyinde iþtah merkezinin düzenli çalýþmasýný saðlayarak beslenme ve enerji harcama dengesini korur. Yaþlandýkça azalan kas kitlesi ve düþen metabolizma hýzý nedeniyle daha az yememiz gerekir.

 

 

 


         “Düzenli ve kontrollü yapýlan spor hiçbir zaman tehlikeli deðildir

 

Þekil 1.4    Aktif Sporlarýn Saðlýða Yararlarý

 

 

 

 

 

Tablo 1.3 Egzersizi Düzenli Yapmada Azalan ve Artan Deðerler.

 

AZALAN DEОERLER

 

ARTAN DEОERLER

 

Kalp krizi riskinde

Genel saðlýkta,

Kalp krizi geçirmiþ kiþilerin tekrardan geçirme riskinde

Düzenli, saðlýklý uykuda,

Hipertansiyon (yüksek tansiyon) riskinde,

Muhtelif enfeksiyonlara karþý vücudun direncinde,

Bayanlarda hamilelikten kaynaklanan (sýrt

aðrýlarý, vs) rahatsýzlýklarda,

Maksimal O2 tüketiminde,

Sebebi bilinmeyen veya stresten kaynaklanan baþ aðrýlarýnda azalma veya giderilmesinde,

Kemiklerin yoðunluðunda

çok sýký bir diyet

uygulamadan kiloda,

Sýcaða ve soðuða karþý dirençte,

Dinlenme kalp atýmýnda,

Diyabet hastalýðý var ise de kan þekerini kontrol altýna almada,

Osteoarisden dolayý oluþan eklem dejenerasyonunda,

Vücut yað kaybýný fazlalaþtýrarak, kas kütlesinin dayanaklýðýnda, kuvvetinde,

Kanser risklerinde (kolon, prostat, göðüs, gibi),

Kanda ve kaslardaki laktik asit birikimlerinin geç oluþmasýnda ve birikimin erken daðýlmasýnda,

Bel ve sýrttaki kaslardan kaynaklanan aðrýlarda,

Deriye kan akýþýnýn artmasýna, dolayýsý ile derinin beslenmesinde,

Yaðlanma riskinde,

Akciðerlerden kana O2 diffüzyonunda,

Solunum kaslarý güçlenirken, istirahat solunumunda,

Kan akýþkanlýðýnda,

Bayanlarda menstural semptomlarda,

Baðýþýklýk sistemini güçlenmesinde,

Spordan hemen sonra iþtahda,

Glikoz toleransýnda,

Yaþlanmanýn geciktirilmesinde,

Sakatlýklara karþý direncinde,

Kandaki kolesterol seviyesinde

Cinsel istek ve performansýnda,

LDL lipoproteinler azalýr

Vücut postürünün düzgünlüðünde,

 

Fazla kalori kullanýlmasýnda,

Fiziki görünümün olumlu olmasýnda,

Eklem elastikiyetini geliþtirilmesinde,

Denge ve koordinasyonunuzu geliþtirilmesinde,

Metabolizmanýn daha düzenli çalýþmasýna, kan plazma hacminin artmasýnda yardýmcý olur

HDL lipoproteinler yükselir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Tablo 1.4 Egzersizi Düzenli Yapmada Deðiþen Sosyolojik ve Psikolojik Deðerler.

SOSYOLOJÝK VE PSÝKOLOJÝK YARARLAR

-Ýþ veriminin artmasýna,

-Hastalýk yüzünden çalýþýlmayan gün sayýsýnýn azalmasýna,

-Daha enerjik hissetmesi ve tembellikten uzaklaþmaya,

-Saðlam, canlý hareketli, egzersiz yapmaya hevesli bir kiþi haline gelmeye,

-Öz saygýnýn geliþtirilmesine,

-Organizmayý beden ve ruhsal streslerin yýpratýcý etkisinden korumaya,

-Hayata daha mutlu bakmaya, endiþelerden uzaklaþma,

-Asabi ve hiperaktif yapýyý sakinleþtirmeye,

-Kendine güveninin artmasýna,

-Düzenli uyku ritmine sahip olmaya,

-Ýnsanlarla çabuk arkadaþlýk kurmaya ve paylaþma, yardýmlaþma duygularýný geliþtirmeye yardýmcý olur.

 

Kýsaca yaþam boyu sporun temel amacý; hareketsiz bir yaþantýnýn neden olduðu organik, psikolojik ve fiziki bozukluklarý önlemek veya yavaþlatmak beden saðlýðýnýn temeli olan fizyolojik kapasiteyi yükseltmek, fiziksel uygunluðu ve saðlýðý uzun yýllar muhafaza etmektir. Geliþmiþ ülkelerden baþlayarak egzersize olan ilginin artýþýndaki nedeni biyolojik, psikolojik ve sosyal bir dengeleme ihtiyacý þeklinde açýklamak mümkündür.

 

 

Þekil 1.5   Aktif Sporlarýn Saðlýða Yararlarý

 

 

 

YEREL YÖNETÝMLERÝN VE DEVLETÝN AKTÝF YAÞAMDAKÝ ROLÜ

 Türkiyede Herkes Ýçin Yaþam Boyu Spor Felsefesi

Türkiyede “Herkes Ýçin Spor” fikrinin ortaya çýkýþý Atatürk ile olmuþtur. Atatürk “Türk sosyal bünyesinde spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar Türk çocuklarýnýn spor hayatýný yükseltmeyi düþünürken, sadece gösteriþ için herhangi bir müsabakada kazanmak emeliyle bir spor politikasý oluþturmazlar, asýl amaç bütün her yaþtaki Türk için beden eðitimini saðlamaktýr” demiþtir. Her yaþtaki Türk için beden eðitiminin saðlanmasý düþüncesi, günümüzün “Herkes için spor” anlayýþýnýn çok önceleri Atatürk tarafýndan ifade edilmiþ olduðunu göstermektedir.

1963 yýlýndan beri Ülkemizde planlý kalkýnma dönemine girilmiþtir ve beþ yýllýk kalkýnma

planlarý þeklinde sporun toplumda yaygýnlaþtýrýlmasý ve topluma sevdirilmesi amacý

güdülmektedir.

Birinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planýnda beden eðitimi ve sporun, gerektiði kadar yer almadýðýný

görüyoruz. Ýkinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planýnda ise þu hususlara yer verilmiþtir:

 

Ã?Â?                 Saðlam ve sýhhatli bir kuþak yetiþtirilmesinde spor ana eðitim araçlarý arasýnda kabul edilmelidir.

Ã?Â?                 Devletin sporla ilgili faaliyetleri, sporu topluma yönelten, okul ve halk sporuna öncelik veren, bir nitelik kazanacaktýr.

Ã?Â?                 Aðýrlýðýn seyir sporu yerine kitle sporuna verildiði bir yatýrým politikasý izlenecektir.

Ã?Â?                 Spor kulüplerinin çok sayýda kiþiye hizmet veren kuruluþlar haline getirilmesi teþvik edilecektir.

Ulaþmak istediðimiz hedefleri; saðlýk açýsýndan ruhsal, sosyal, fiziksel, mesleki, zihinsel olarak toplumsal ve bireysel hedeflere ulaþmak olarak özetleyebiliriz.  Bunu etkileyen faktörler neler olabilir?

Saðlýklý bir neslin oluþmasýnda devletin spor politikasý ve ekonomik nedenler en belirleyici etkenlerdir. Yetiþmiþ yöneticilerin spora bakýþ açýsý, saðlýklý yaþam kalitesi konusunda bilinçlilik düzeyi, okul veya iþyeri organizasyonlarýnýn önemini, kalitesini ve katýlým düzeyini belirleyen sebeplerden baþlýcalarýdýr. Devletin spor politikasý ayný zamanda yatýrýmýn, yaygýn ve örgün eðitimin geliþmesinde de önemli rol oynamaktadýr. Sportif yaþam tarzýnýn toplumda yaygýnlaþmasýnda kitle iletiþim araçlarýnýn ve eðitimin rolü þüphesiz çok büyüktür. Toplumun içki, sigara, beslenme, temizlik, saðlýk konusunda bilinçlendirilmesi, devletin baþlýca görevidir. Yerel yönetimlerin, saðlýklý yaþam kalitesini arttýrmada yaptýrým ve yatýrým hizmetlerini sunmasý gerekir. Geliþmiþ toplumlarda yerel yönetimlerin bu konuda büyük çabalar sarf ettiðini görmek mümkündür. Amerika ve Avustralya gibi ülkelerin yerel yönetim yapýlarý en belirgin örneklerdendir. Bu ülkelerdeki düzenli spor yapma alýþkanlýklarýna baktýðýmýzda %40 lardan daha yukarý olduðunu görürüz. Burada kitle iletiþim araçlarýnýn rolünden aile, okul ve yönetici üçgeninden, ülkenin ulusal bir politikasý olduðunu görmek mümkündür.

 

 

YAÞAM BOYU SPORUN GELÝÞÝMiNDEKi ETKENLER

EОÝTiM-YATIRIM

DEVLET VE YASAL BiçiM

EОÝTiM

YATIRIMLAR

YAYGIN EОÝTiM

KiTLE iLETÝÞÝM EОÝTiM

KURUM VE KURULUÞLARDAKi EОÝTiM

FARKLI YAÞ GRUPLARI- HAMiLE VE ÖZÜRLÜLERE YÖNELiK EОÝTiM

ÖRGÜN EОÝTiM

HiZMET içi EОÝTiM

BiLiMSEL ARAÞTIRMA

YAYINLAR

 VE

TESTLER

(STANDART GELÝÞÝM)

BiREYSEL VEYA KURUM VE KURULUÞ EОÝTiM VE SPOR YATIRIMLARI

EОÝTiM VE YATIRIM

TESiSE YATIRIM

SAОLIK GiDERLERi

DEVLETiN SPOR POLiTiKASI

YAÞAM BiçiMi BiLiNçLENME

YÖNETiCiLERiN TUTUMU

SAОLIK EGZERSiZ-SPOR iMKANLARI

OKUL VEYA ÝÞYERi ORGANiZASYONLARI

ARAç GEREç TESiS DURUMU

AYRILAN BÜTçE

SPOR MALZEME FiYATLARI

BELEDiYELER iLE KURUM VE KURULUÞLARA AYRILAN BÜTçE

BiR BÜTÜN OLARAK SPORA TEÞViKTEKi KOLAYLIKLAR

HALKIN HOÞNUTLUОU VE BiLiNçLiLÝОÝ

BESLENME VE

SAОLIK

GELÝÞÝM içiN GÜNLÜK UYULMASI GEREKEN TEÞViKLER

içKi-SiGARA VE ALKOLE KARÞI BiLiNçLiLiK

TEMiZ BiR çEVRE

DÝОER ETMENLER

ÖRNEОÝN REKLAM

DÜZENLi HAYAT TARZI, KÝÞÝSEL HiJYEN

Tablo 1.6 Yaþam Boyu Sporun Geliþimindeki Etkenler

 

Ülkelerde yaþam tarzý, hareket ve egzersiz üzerine veya sporda bilinçlendirme üzerine kurulamamýþ ise o ülkenin Olimpiyatlara da talip olmamasý gerekir. Nitekim gerek Avustralya, gerekse ABDde Olimpiyatlardan çok önce halka sporu sevdirme ve Olimpizm aþký kazandýrma hedeflenmiþtir. Gerçekte de saðlýklý yaþam felsefesi benimsenmeden, Olimpiyatlardan bahsetmek mümkün deðildir.

 

Bir ülkenin Olimpiyatlara kabul edilebilmesi þartlarýndan bazýlarý;

 

1.                       Spor bilinci ve kültürünün tabana yaygýnlaþmasý için kitle iletiþim araçlarýnýn daha aktif olarak kullanýlmasý,

2.                       Eðitimin her seviyesinde, özellikle ilköðretim çaðýndan itibaren spor, saðlýk ve fair-play bilincinin yerleþmesi için olimpizm ve Herkes için Sporun ders olarak konulmasý, küçük yaþtan itibaren sporun sevdirilmesi,

3.                       Devlet politikasý içerisinde, Milli olimpiyat komitesi ve üniversitelerin olimpiyatlar ve tanýtýmlarý ile ilgili bilimsel araþtýrmalarý teþvik edici projeler gerçekleþtirilmesi ve desteklenmesi,

4.                       Yurtdýþý tanýtýmlarda ülkemizin tanýnmýþ sanatçýlarý ile kültürel, sportif ve doðal güzelliklerimizi simgeleyen kaynaklardan yararlanarak olimpiyat kavramý ile birleþtirilmesi,

5.                       Özellikle halkýn spor yapma alýþkanlýðýnýn geliþtirilerek daha saðlýklý, hoþgörülü ve spor bilinci yerleþmiþ bir toplum oluþturulmasý için devlet kaynaklarýnýn arttýrýlmasý,

6.                       Kiþi baþýna düþen milli gelirin üst seviyelere çýkartýlmasý, ülkemizde spor turizmi açýsýndan daha geniþ programlar yurtdýþýnda bu programlarýn tanýtýlmasýdýr.

Tablodan da anlaþýlacaðý üzere yaþam boyu sporun geliþimindeki önemli rolleri; eðitim ve devlet politikasý diye iki kýsýmda toplamak mümkündür.

Eðitim yaygýn veya örgün eðitimde, kitle iletiþim araçlarý ile birlikte yöneticilerin bu konuda bilinçli olmasý sporun eðitim temellerini saðlam atýlmasýna yardýmcý olur.

 

 

YAÞAM BOYU SPOR EОÝTÝMÝNÝN KALÝTESÝ

TESiS- ARAç

VE

GEREçLER

SAОLIKLI VE UZUN YAÞAM içiN

TOPLUMSAL VE

BiREYSEL HEDEFLERE ULAÞMA

YÖNETiCiLERiN

TUTUMU

KATILIMCILARIN

GÜDÜLENMESi

BiLiMSEL

ARAÞTIRMA

VE YAYINLAR

öОRENCiLERiN

VE

LiDERLERiN

KALiTESi

KiTLE

iLETÝÞÝM

ARAçLARI

ORGANiZASYONLAR

 

TOPLUMUN

BiLiNCi

EОÝTÝM POLÝTÝKASI

YAYGIN

ÖRGÜN EОÝTiM

DEVLET POLÝTÝKASI

YATIRIM POLiTiKASI

SONUç:

Tablo 1.7 Yaþam Boyu Spor Eðitiminin Kalitesi

 

Yapýlan istatistikÃ?® analizlerde Ýstanbulun Olimpiyatlarý alamamasýnýn sebebi olarak; Siyasi lobi eksikliði, dini farklýlýklar, ulaþým, tanýtým ve halkýn Olimpiyatlar konusundaki bilinçsizliði sonuçlarýna varýlmýþtýr.

 

 

Spor politikasýnda; yöneticilerin bilinçlendirilmesi spor yapma ortamýnýn hazýrlanabilmesi, organizasyonlarýn teþvik edilmesi, özellikle yerel yönetimlerin bütçelerinde saðlýk-spor kaynaðýna önemli paylarýn ayrýlmasý, teþviklerin ve bilinçlendirmelerin arttýrabilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapýlmasý ve yasalarýn uygulamalarýnýn kontrol edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak hareketsiz bir yaþam toplumlarýn ve bireylerin saðlýklarýný tehdit eden unsurlardan biri olmasý nedeniyle halkýn bilinçlendirilmesi konusunda toplumun her kesimi üzerine düþen görevi yerine getirmesi gerekir. Saðlýklý toplum saðlýklý bireylerle olur.

 

 

KAYNAKLAR

Adamovich, D.R., (1984): “The Heart-Fundamentals Of Electrocardiography, Exercise Physiology And Exercise Stres Testing”, Bireline Publishing Company,Iowa.

Akgün Necati: Egzersiz Fizyolojisi. GSGM yayýnlarý. 1989. Cilt I-II
Açýkada Caner-Ergen Emin: Bilim ve Spor. Büro-Tek Ofset Mat. S. 164-168. 1990.

American Heart Association, (1983): “An Older Persons Guide To Cardiovascular Health” Dallas, Aha.

Beþinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý, S. 150.
Bengü Mehmet: Saðlýk için spor. Adam Yayýncýlýk. 1983
Cooper H. Kenneth: Aerobics. Bantam Books. 1968
Cooper H. Kenneth: The New Aerobics. M Evans and Co. 1970
Cooper H. K;Cooper M: Aerobics for women. M Evans and Co. 1972

Cordes, K.,  Ibrahim, H.,(1996):    Aplications in Recreation and Leisure , Mosby Publishing,  ss.8-48.

Erkan Necmettin: Herkese saðlýk ve Güzellik. Þafak Yayýncýlýk. 1976
Erkan Necmettin: Yaþam Boyu Spor. Altýn Kitaplar. 1982
Erkan Necmettin: Yaþam Boyu Spor. Baðýrgan Yayýnevi. s. 6-24. 1998
Gavin, J., (1992): The Exercise Habit,  Leisure Press Champaign, Illinois.

Getcher,L.H., Pipin, G., Varnes., J., (1994): Perspectives on HEALTH, D:C: Health and Company Lexington.

Gür Hakan-Küçükoðlu Selçuk: Yaþlýlýk ve Fiziksel Aktivite. Roche Yayýnlarý. s. 9. 1992
Heyward, V.H., (199l): “Advanced Fitness Assesment And Exercise Prescription“Burgess Publishing Company, England.

Howe, C.Z., (1983): “Establishing Employee Recreation Programs” Leisure Today Vol: 54, S 34.

http://www.isnet.net.tr/saglik/yaslilik/anti_aging.asp

http:// www.ntvmsnbc.com/news/230229.asp

http://www.sporbilim.com

Johnson, P.B., (1988): Fitness And You, Saunders College Publishing, New York.

Kahya, E., (çevirmen), (1995): Ýbn-I Sina El- Kanun Fit- Týbb (Birinci Kitap), Süleymaniye Kütüphanesi, Ankara.

Karpay E.,  (2000):“Everything Total Fitness Book”, Adams Media Corporation.

Konopka Peter: Spor, beslenme, randýman. Sandoz Kültür Yayýnlarý. s. 140-145. 1985
Kuter Murat: Spor ve Saðlýk. Bursa Hakimiyet Matbaasý. s. 1-15 1989                                                                                                                                                                   Kuter Murat; Öztürk Füsun: 8 Haftalýk Egzersizin 35-45 yaþ arasý sedanterlerde Aerobik Güç ve tansiyon üzerine etkisi. Spor Hekimliði Dergisi.Vol.26.N.3 Aralýk 1991 S.123-128                                                          Lange, J., (1982): “America Ýs Fitness Binge “Us News And World Reeport, Maay. S 6l-64.

Menerney, W., (1978): “Help Yourself” Ýlinois, S5.

Mindell Earl, (çev; Þallý, Y.ö.),(2003): Anti-Aging Mucizesi

Nerman, V.K., (1995):Exercise Programing For Older Adults, Human Kinetics, Montana.

Seiger, L., Vanderpool, K., Barnes, D., (1996):         Fitness And Wellness Strategies, Brown Benchmark, Iowa.

Sharkey, B.T., (1990): “Physsiology Of Fitness “The Canadian Experience, The Journal Of Sports Medicine And Physical Fitness”.

Tain, G., (1979): “Why Employe Recreation?”Leisure Today, October Vol: 54, S34

United States Of America, (198l): “How To Keep For Life” 6. Edition, Usa, New York.,

Williams, C.S., Harageones, E.G., Jhohnson,D., Smith,C:D., (1999): Personal Fitness, Kendall Hunt Publishing Company , Iowa.

World Health Organisation, (1968):           Exercise Tests Ýn Relation To Cardiovascular Function, Tech. Rep. Ser. No:388.

Yýlmaztürk, M.: Büyüme Hormonuyla Ebedi Gençlik, Sabah Gazetesi, 21 Eylül 2003.

Yýlmaztürk,M.; (2003): Anti-Aging Program, Yeditepe Üniversitesi Yayýnlarý, Ýstanbul.

Zohman, R.L., (1980): “Exercise Your Way To Fitness And Heart”Health., American Heart Association, New York.

Zorba E., (1999), Herkes Ýçin Spor ve Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaasý, Ankara.

Zorba, E., (2001): Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaasý, Ankara.

Zorba E., Konukma F., Mollaoðullarý H., Aðýlönü A., Zorba Ercan (2001):Muðla Üniversitesi Öðretim Elemanlarý ve Ýdari Personelin Hayat Tarzý, Aktivite Düzeyleri, Antropometrik ve Fiziksel Uygunluk Seviyelerinin Belirlenmesi”, 3. Uluslararasý Akdeniz Spor Bilimleri Kongresi, 2-4 Kasým 2001, Antalya.

Zorba E., Yaman R.,Yýldýrým S. ve Saygýn ö., (2000): 18-24 Yaþ Grubu Öðrencilerde 8 Haftalýk Step Uygulamasýnýn Bazý Fiziksel Uygunluk ve Antropometrik Deðerlere Etkisi, Gazi Üniversitesi Beden Eðitimi ve Spor Bilimleri Kongresi, S. 74-79, Ankara.

Zorba E.,(2004):, Yaþam Boyu Spor, Marmara Yayýncýlýk, Ýstanbul.

Zorba E., (2005): Vücut Yapýsý Ölçüm Yöntemleri ve Þiþmanlýkla Baþa çýkma, Morpa Yayýncýlýk, Ýstanbul.

Zorba E., (2005): Olimpiyatlara Adaylýk Sürecine Ýliþkin Ýstanbul Halkýnýn Görüþleri Üzerine Bir Araþtýrma,   G.Ü. Sað. Bil. Enst., Doktora Tezi, Ankara.


Sporbilim 2012