Ana Sayfa Hakkımızda Katkıda Bulunanlar İletişim
 
Temel Bilgiler
Toplumsal Boyutlarıyla Spor
 
Yararlı Bilgiler
SPORLA İLGİLİ LİNKLER
MEVZUAT-YÖNETMELİKLER
SPOR SÖZLÜK, FORMÜL VE ÇEVRİMLERİ
REKORLAR
 
 
E-List
  Gelişmelerden haberdar olmak için e-posta listemize kayıt olun.
 
 

YABANCILAŞMA VE SPOR

23- YABANCILAŞMA VE SPOR

(*) Prof.Dr.Füsun Öztürk Kuter'in Toplumsal Boyutlarıyla Spor isimli kitabından derlenmiştir.

çağımız, insanların doğasına aykırı bir yaşama ve iş ortamı sunmaktadır. Betonlaşmış bir çevre, komşuların birbirini tanımadığı apartmanlarda barınma, zamanla yarışarak ve bir kaç araç değiştirerek işe yetişme, yaratıcılığa olanak vermeyen teknolojik donanımlara bağımlı monoton çalışma koşulları ve her şeye rağmen büyük çoğunluğun yetersiz sosyo-ekonomik koşullarda yaşamını sürdürmek zorunda olması, insanları mutsuzluk ve yalnızlığa itmiştir. Sonuçta insan doğal ve sosyal çevresine yabancı hale gelmiştir.

Yabancılaşma, bireyin toplumun değerlerine, çevresine karşı ilgisinin yok olması, dünyaya karşı içine dönük bir tutum elde etmesi anlamına gelir. Sosyoloji yönünden yabancılaşma, kişinin mensubu bulunduğu gruba karşı olmasıdır (1, 202). çağdaş psikoloji ve sosyolojide ise daha ziyade bireyin toplumda diğer insanlara veya bizzat kendine aşırı yabancılık hissetmesi durumunu anlatmak için kullanılır (4, 597). Günümüzde her toplum ödenmesi gereken insani bedele bakmaksızın, maddi gereksinimlerini ön plana çıkarmış ve bu amaçla mümkün olan en fazla maddesel zenginliği gerçekleştirmeyi amaç edinmiştir. Ancak bu maddi varlığın insan ilişkileri ve insanların ruhsal yapısı üzerindeki etkilerine baktığımızda, pek de iç açıcı bir manzara ile karşılaşmadığımız bir gerçektir. Suçluluk, alkolizm, ruh hastalıkları, uyuşturucu madde kullanımı, çeşitli psikolojik ve sosyo-psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra, sınıfsal farklılaşma ve refahtan pay alma alanlarındaki toplumsal rahatsızlıkların da en yoğun olduğu toplumlar ileri endüstri toplumları olmaktadır (5, 236). Gelinen bu noktada şehirleşme ve sanayileşmeyi reddetmek ya da teknolojinin sunduğu ürünlerden yararlanmamak mümkün olmadığına göre, toplumlar yabancılaşmaya karşı arayışlar içerisine girmişlerdir. İşte bu arayışlar içerisinde spor bu kez de yabancılaşmaya karşı önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özellikle gelişmiş ülkelerde gerek devlet, gerek özel kuruluşlar, gerekse devlet ve özel kuruluşların işbirliği şeklinde, yabancılaşmanın ortadan kaldırılarak, çalışanların verimlerinin yükseltilmesi, çalışanların daha çok değer yaratabilmeleri için spor yatırımlarına öncelik verildiği görülmektedir. Spor faaliyetleriyle yabancılaşmanın doğurduğu, işten soğuma, ilgisizlik, bireyin yaratıcı gücünün inkarı ve izole oluş giderilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta bireyin, çalışma hayatında daha etkili olduğu gibi, çalışma hayatının dışında, toplumla daha kolay bütünleşebilmesi gerçekleşebilmektedir. Böylece çalışma hayatındaki monotonluk spor faaliyetleri ile giderilebilmektedir (3, 77). Spor yaparken bulunulan ortamlar, yapılan spor çeşidine bağlı olarak günümüz insanının hasret kaldığı doğayla bütünleşmeyi sağlayabildiği gibi, diğer insanlarla çıkara dayanmayan ilişkiler geliştirmesini de sağlayabilir. Yürüyüş, jogging, trekking, rafting gibi spor aktiviteleri küçükten büyüğe herkese doğanın bir parçası olduğunu hatırlatarak, doğanın korunması gerektiği bilincini yerleştirmeye yardımcı olur. Grup halinde gerçekleştirilen voleybol, basketbol, futbol vb. spor aktiviteleri ise iş ortamındaki belli kurallara göre sürüp giden insan ilişkileri dışında, insanların zorunluluk hissetmeden süresini ve derinliğini kendi isteklerine göre belirleyebileceği ve kendi seçeceği insan ilişkilerini geliştirme olanağı sağlar.

İnsanın kendi kendisiyle hem karşı karşıya, hem de baş başa kaldığı bir yaşama, yeni bir uğraş alanıdır spor. Diğer uğraş alanlarından oyun olması nedeniyle ayrılır spor ve bu nedenle de iş zamanı ve iş etkinliğinden daha çekicidir, bağlayıcıdır, zevklidir; öteki yandan insanı yüreklendirir, uğraşa iter, kendisine ve başka insanlara kaynaştırır. Günümüzde, bir tür hareketsizliğe ve yalnızlığa itilen insan için bu özellikleriyle spor özgün atılımların vazgeçilmez bir güç kaynağıdır. İnsanın kendisini yeniden bulabilmesinin, kendisini geliştirebilmesinin önemli ve vazgeçilmez bir dayanağıdır. Ne var ki, spor çağımızın dışında ya da üstünde değil, tam da içindedir. Bu nedenle çağın genel akışı onu da etkilemekte ve o da hoyratlaşmadan payını yetesiye almaktadır. Sportif etkinliklerde sporun özüne aykırı düşen, temel özellikleriyle bağdaşmayan girişimleri artık yalnızca bireysel olarak değil, örgütlenmiş olarak da buluyoruz (2, XVII). Toplumsal başarı, her alanda yüksek tüketim ile özdeşleşirken, tüm insani ilişkiler, sevgi, aşk, dostluk, ticareti yapılabilen birer nesne olmuşlardır. Spor da, artık insanın fiziksel gelişmesini ve sağlıklı yaşamasını hızlandıran bir eylem değil, onu oyalamak ve vakit geçirmek için dev örgütlerin tekeline aldığı bir meta alanı olmuştur (5, 298). Sporun çağın ritmine kaçınılmaz olarak ayak uyduruşu yabancılaşmanın sporda da yaşanmakta olduğunu göstermektedir. Bu nedenle spor ve yabancılaşma konusu tartışılırken iki yönü de göz önünde bulundurulmalıdır. Bir tarafta yabancılaşmaya karşı bir araç olarak spor, diğer tarafta spordaki yabancılaşma. Spor büyük kitlelerce tüketilen bir ürün haline dönüştüğü için bir meslek olarak karşımızda durmakta, bu mesleğin sahibi olarak sporcular da mesleğin maddi ve manevi olanaklarından sonuna kadar yararlanabilmek için sporun doğasına ve amacına aykırı tutum ve davranışlarda bulunmaktadır. Sporda giderek artan şiddet olayları, performansın sınırlarını zorlayarak sporcu sağlığını tehdit eden ilaç kullanımı spordaki yabancılaşmanın göstergelerindendir.  

KAYNAKLAR
1-  Dönmezer S. , Sosyoloji, Savaş Yayınları, ANKARA, 1984
2-  Erdemli A. , çağımız, İnsan, Spor ve Sempozyum üzerine Birkaç Söz, Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni Yaklaşımlar, Meya Matbaacılık, İSTANBUL, 1991
3-   Erkal, E. M. , Sosyolojik Açıdan Spor, Milli Eğitim Basımevi, Yayın No: 30, ANKARA, 1986
4-  Kızılçelik, S. , Ergen Y. , Açıklamalı Sosyoloji Sözlüğü, Saray kitabevleri, İZMİR, 1996
5-  Tolan, B. , Toplum Bilimlerine Giriş, Savaş Yayınları, ANKARA, 1983


Sporbilim 2012